Genel Forumlar Haylazforum.Net

Genel Forumlar Haylazforum.Net (https://haylazforum.net/)
-   Ramazan ve Oruç (https://haylazforum.net/125-ramazan-ve-oruc/)
-   -   Ramazan ve İsraf (https://haylazforum.net/ramazan-ve-oruc/3484-ramazan-ve-israf.html)

Adenca 19.Aralık.2018 14:33

Ramazan ve İsraf
 
Ramazan ve İsraf
Bizleri sağlık ve güvenlik içinde bu güzel ibadet vakti
Ramazan’a ulaştıran Allah’a hamdolsun.
Yüce Allah, “iyiliği bol, esirgemesi çok olanın ta
Kendisi’dir." (Tur Suresi, 28) Yaşamımız süresince biz
kullarına güzellikler lütfeder; nimet olarak bize ulaşan
her şey O’ndandır. Tümü O’nun sonsuz rahmetinin,
aklının ve sanatının tecellileridir.
Bize her istediğimiz şeyi verir. Karşılığında da, "Eğer
Allah’ın nimetini saymaya kalkışırsanız, onu sayıp-
bitirmeye güç yetiremezsiniz. Gerçek şu ki, insan pek
zalimdir, pek nankördür." (İbrahim Suresi, 34)
ayetinin sonundaki ifadeyle, verdiklerine nankörlük
etmememizi ister.
Her nimet bir amaçla yaratılır. Nimetler, nefislerimizin
arzuladığı gibi şuursuzca tüketmemiz için
yaratılmamıştır. Allah, verdiği nimetlerle kullarına
karşı sevgi, rahmet ve merhametini gösterir.
Nimetleri yaratan ve kullarına cömertçe sunan Allah,
israf edilmesini yasaklar. "... Ürün verdiğinde
ürününden yiyin ve hasad günü hakkını verin; israf
etmeyin. Çünkü O, israf edenleri sevmez." (En’am
Suresi, 141) ayetiyle israf eden kullarını, sevgisini
kaybetme tehlikesine karşı uyarır. Ayrıca israf
edenlerin, nankör karakterli şeytanın kardeşleri
olduklarına dikkat çeker:
"Akrabaya hakkını ver, yoksula ve yolda kalmışa da.
İsraf ederek saçıp-savurma. Çünkü saçıp-savuranlar,
şeytanın kardeşleri olmuşlardır; şeytan ise Rabbine
karşı nankördür."(İsra Suresi, 26-27)
Allah, israfın her türlüsünü haram kılar. İsraf
denildiğinde genellikle para, yiyecek ya da malların
israfı düşünülür. Oysa zamanı “öldürmek”, sahip
olunan ilmi insanlarla paylaşmamak, Allah’ın emanet
olarak verdiği bedene fiili dua anlamında iyi
bakmamak, çocukları Allah’tan ve imandan uzak
yetiştirmek gibi Allah’ın bahşettiği her nimetin, Allah
rızası dışında gereksiz yere harcanması israftır.
Allah’ın kullarına ikramı olan yiyecekler,
sayamayacağımız kadar çok çeşitte ve farklı
lezzettedir. Bediüzzaman bu konuyu insanların
unuttuğuna dikkat çeker ve Ramazan’ın Allah’ın
Rahman ve Rahim isminin tecellisi olan bu nimet
çeşitliliğinin hatırlandığı bir zaman olduğunu belirtir.
Mektubat’ta şöyle tefekkür eder Bediüzzaman:
“Hem gündüzdeki yemekten memnûiyeti cihetiyle
(yemeğin yasak olması açısından), "O nimetler benim
mülküm değil. Ben bunların tenâvülünde
(kullanlımasında) hür değilim. Demek başkasının
malıdır ve in’âmıdır (ihsan ettiği nimetidir); O’nun
emrini bekliyorum" diye, nimeti nimet bilir, bir şükr-ü
mânevî eder (manevi şükreder). İşte, bu suretle oruç
çok cihetlerle (açıdan) hakikî vazife-i insaniye (insanın
hakiki vazifesi) olan şükrün anahtarı hükmüne geçer.”
Yiyeceklerin atılması, Allah’ın beğenmediği bir
davranıştır. Allah, çamurlu topraktan sayısız farklı
ürün çıkarır. Toprak tatsızdır, kokusu ve tadı her
yerde aynıdır. Ancak gökten suyu indirir, toprağı sular
ve renkleri, tatları, kokuları birbirinden farklı çeşit
çeşit ürünü bizler için yaratır.
Allah, içine, ait olduğu bitkinin bütün özelliklerini
kapsayan bilgiler kodladığı kuru tahta parçası
görünümündeki tohumları vesile ederek, benzersiz
yaratmasını sergiler. Tohumun DNA’sındaki bilgilerin
milyonlarca yıl saklanıyor olması sıradan bir konu
olarak görülmemeli. Her tohumdan, örneğin suyu en
üstteki dallarına kadar taşıyacak bir sisteme,
topraktaki yararlı mineralleri özümsemek için köklere
sahip olan son derece mükemmel tasarlanmış canlı bir
varlık, bir ağaç meydana gelir. Bizler detaylı, güzel bir
ağaç resmi çizmekte zorlanırken tohum, bu son derece
karmaşık sistemlere sahip varlığı canlı olarak üretir.
Kuşkusuz bunları tohum kendisi yapmaz; olayın her
aşaması Allah’ın birer mucizesidir.
Allah yaşamımızın olmazsa olmazı olan suyu yaratır.
Renksiz, kokusuz ve tadı olmayan su her insanın
ihtiyacına ve beğenisine uygundur. Eğer Allah
dileseydi, bulutu yaratmazdı ve bulut olmadığı için
tatlı su kaynakları da bulunmazdı. Bizler yalnızca
denizlerin tuzlu suyunu kullanmak durumunda
kalırdık. Bu da, yaşamımızı oldukça zorlu hale
getirirdi. O halde en önemli nimetlerden olan suyu
dikkatli kullanalım.
"Haber verin; eğer suyunuz yerin dibine göçüverecek
olsa, bu durumda kim size bir akar su kaynağı
getirebilir?"(Mülk Suresi, 30)
Allah’ın nimetlerini genelleme yaparak bile sayamayız.
Yeryüzünde tüm insanların ihtiyacını karşılayacak
bollukta nimet vardır. Milyonlarca insanın yaşadığı
açlık ve yoksulluğun nedeni ise israf ve israfın
engellenmiyor oluşudur.
İftar sofralarımızda tonlarca yiyeceğin israf edilmesi
yüzünden açlık yaşayan insanların varlığını
hatırlayalım. Unutmayalım insanı israfa yönelten
şeytandır. Şeytan, Allah’ın israf edenleri sevmediğini
bilir ve sinsice, atmayı, dökmeyi ve bunların yanlış
davranışlar olmadığını telkin eder. Bu konuda titiz
olalım, birbirimizi uyaralım. Ahirette müflis olmamak
için, sorgulanacağımız bu sayısız nimete karşı her an
şükür içinde olalım...
Onlar, harcadıkları zaman, ne israf ederler, ne
kısarlar; (harcamaları,) ikisi arasında orta bir yoldur.
(Furkan Suresi, 67)
Ramazan’ın, Allah dilemediği takdirde hiçbir şeye
sahip olamayacağımızı, tüm nimetler için Rabb’imizin
lütfuna muhtaç olduğumuzu daha iyi kavramamıza
vesile olmasını dilerim... Tüm arkadaşlara hayırlı
Ramazan’lar...
Fuat Türker, Fıtrat


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 01:36.

Powered by vBulletin® Version 3.8.9
Copyright © 2025 vBulletin Solutions, Inc. All rights reserved.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.1

User Alert System provided by Advanced User Tagging (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.Navbar with Avatar by Motorradforum