![]() |
Sevdiğimiz Şairlerin Kaleminden 20 Hüzün Şiiri
Arkadaş Dünya İçin Boş Yere Üzülme – Ömer Hayyam
“Arkadaş dünya için boş yere üzülme Şu hurda dünya için gereksiz yere üzülme Var olan zaten geçti yok da ortada yok Şen ol da var için yok için üzülme” |
Efsane – Behçet Necatigil
“Bekler o kız akşamları yaslı bir yalnızlık içinde; mutluluk özler. Yuva kurmuş gözlerinde kaygı: dönmeyen sevgiliyi gözler. Karanlık rüzgârdı, gecenin birinde büyü yaptı, kız şimdi bir fener. Mutludurlar fener alevlerinde seviyorum seni! diye fısıldayan kişiler.” |
Keder Gibi Ödünç – Haydar Ergülen
“Kağıttanmış kederi kelimelerin boşluğun acısı cümleden ince ağacın kederi yapraklarından aşklar yerle bir oluyor gazelden önce Yağmurun kederi mırıldandığı şeyler ahşap hanesine bir yetim düşünce öleceği zaman hayvanlar gibi saklanmak istiyor ya insan saklanacak bir yeri olmalı aşka, çocukluğa, anneye, şiire ve eksik ölür insan” |
Çocuk ve Hüzün – Sunay Akın
Ne zaman bir çocuk ölse gözü evlerinde annesinin kavurduğu helvada kalır Yoksul bir çocuk görsem yağmur altında üşüyen köprü olmak geçer hiç değilse içimden Her akşamüstü oyuncakçı camekanından çocuk ellerinin izlerini siler |
Uzak Yakınlık – Edip Cansever
“Bir hüzün kaç kişinin hüznü olurdu Çıkarsak toplamak yerine Her hüzün başka türlü olurdu Ne yaparsan yap saati kurma Öyle dağıldık ki hepimiz Her günün geçmesi bir gerçek oluyor Seninle her uzaklık gibi böyle..” |
Bu Aşk, Bu Şehir, Bu Keder – Behçet Aysan
“hoşça kal ayak izim serseri sokaklarda hoşça kal kendine bir başka gökyüzü büyüten kardeşim gece feneri hoşçakal kal çaldığım ıslık söylediğim türkü doludizgin karlarda. hoşça kal annemin yüzü hep beyaz yaşmaklı sırı dökülmüş bir yalnız aynada.” |
Hasret – Fazıl Hüsnü Dağlarca
“Sevgimi unutmak için seyrederim bir tabloyu, bir mermeri, Ki ne kadar dalsa ruhum yeniden döner geriye: Okurum düşüne düşüne okuduğun şiirleri, Senin düşüncen geçerken üzerlerinde bir sıcaklık kalmıştır diye” |
Kar Altında Hüzün Denemesi – Erdem Beyazıt
“Dünyanın en uzun hüznü yağıyor Yorgun ve yenilmiş insanlığımızın üstüne Kar yağıyor ve sen gidiyorsun Ağlar gibi yürüyerek gidiyorsun Belki bulmağa gidiyorsun kaybettiğimiz O insan ve tabiat çağını Dön bana ve dinle Kuşlar uçuşuyor içimde Loş bir keman solosu gibi Kuşların uçuştuğunu içimde Dön bana ve dinle.” |
Yalnızsan Eğer – Ahmet Telli
“Her sayfası kederle kararan bir hüzün defterine döner günler ve her sabah “merhaba hüzün” “merhaba yalnızlık” diyerek başlarsın hayata Ama hayat bağışlamayacaktır seni Unutma Üstelik günlüğü yoktur hüznün hiçbir zaman da tutulmayacaktır Serüvenlerin yorgun yeniği elleri titreyen yaşlı bir kadındır hüzün ya da hasta bir tanıdıktır ancak hepsi o kadar Unutma” |
Elde Var Hüzün – Attila İlhan
“Söyleşir evvelce biz bu tenhalarda ziyade gülüşürdük pır pır yaldızlanırdı kanatları kahkaha kuşlarının ne meseller söylerdi mercan köz nargileler zamanlar değişti ayrılık girdi araya hicrana düştük bugün hayat zamanda iz bırakmaz bir boşluğa düşersin bir boşluktan birikip yeniden sıçramak için elde var hüzün” |
Biraz Daha – Turgut Uyar
“Ne kadar hüzün geçmişse dünyadan Ne kadar acı geçmişsse yaşayacağız Hepsini yeniden, bir bir dünyada Dünyadan ve dünyayla sana sığınırım Acılardan ve hüzünlerden değil Kaçmalardan ve korkulardan değil Çünkü bir güçtür sıcaklığın kollarıma Çünkü kanları, kanları, kanları hatırlarım Çünkü ölülerimiz toplanacaktır Ve yüceltilecektir bir mavide.” |
Kara Gözlerin – Ahmet Muhip Dıranas
“Şimdi o gözlerde, Vakitsiz yağan yağmurlar var, Hasat mevsimi bitmiş bahçelere Sağnak sağnak yağacaklar, Belki gönlünde gökkuşağı açacak Ama, altından çocuklar geçmeyecekler. Su yerine zehir akacak ırmaklarından, Hiç kimse içmeyecek… Ya Ben, Şimdilerde bir bağ bozumu hüznü var içimde, Üzümlerim gazap üzümü Şaraplarımsa gözyaşları… Sen güz güneşinde, sanki kanadı kırık bir kuş, Konmuştu bahçeme, Ona şefkatle eğilirken Pır diye uçtu birden Kırık sandığım kanatlarındaki sahtelik, ve inancımla birlikte.” |
Düşerim – Metin Altıok
“Bazan oturduğum yerde Kendikendime dalıp giderim, Bulanık geçmişimle. Genişleyen halkalar çizerim, Bir düşün uyanık imgesine. Gölünüze taş düşerim. Sizse hep konuşursunuz Sığınıp kof sözlere, Kaçarak kendinizden Uğuldayan hüznünüzle. Telâşla geceyi bulursunuz. Gözünüze yaş düşerim.” |
Ajans Dinlerken – Cahit Sıtkı Tarancı
“Vaktiyle gölgesinde dinlendiğimiz çınar, Eski mahalle, vakıf çeşme, bakımsız cami, Sakın zannetmeyin sizi garipsediğimi, Bir güvercin hüznünde susan geçmiş zamanlar! Affedin beni daldığım oluyorsa eğer, Neyleyim gönlümce değil bu olup bitenler.” |
Duyuş ve Düşünüş – Yahya Kemal Beyatlı
“Sevdiklerim göçüp gidiyorlar birer birer Ay geçmiyor ki almayayım gamlı bir haber. Kalbim zaman zaman bu haberlerle burkulu; Zihnim düşünceden dağınık, gözlerim dolu. Kaybetti asrımızda ölüm eski hüznünü, Lakayd olan mühimsemiyor gamlı bir günü.” |
İlk Vasiyet – Ahmet Erhan
“Uzun bir sözcükse ömrüm Oğlum, son iki hecesin sen Günüm geceye ilikli Yanımda yok bir kimsem O küçücük odada soluğun Mavi resimler çizer havaya Avludaki kiraz içini çeker Elma, armut, akasya Artık evin erkeğisin sen Erkencisin bu konuda Seninle büyüyecek bil ki Uzaktaki şu baba Geçip gidiyor günler Boğuk bir sis altında Elimin ucunda defter Köpürüp duruyor boyuna Ne yazdımsa oğlum Bugüne kadar böyle Sanki bir yaz günü Savruldu akşam esintisinde” |
Ayrılık – Onat Kutlar
“Nasıl soğuk ayrılığın güneşi Gölgeli bir çınar olan gövdemin Dalları içten kırınca acı Buzdan bir alçıyla tutuyor beni Ayrılık sabahı ne kadar beyaz Ölümün hüzünlü arkadaşı kar Bana ütülü bir çarşaf hazırlar Bir karanfil tam yüreğin üstünde” |
Ağlamak – Özdemir Asaf
“Ağlama, Ağlamak Biraz öteye kaçmaktır Ağlamak, Hüzünle anlaşmak, Ve kucaklaşmaktır. Ağlamak Sığınmaktır ne olsa, Avuç açmaktır Uzak da olsa, yakın da olsa Biraz onu öteye itmektir Kişinin en kolay mutsuzluğu Ağlamaktır, geçiştirir umutsuzluğu.” |
O Erken Sabahlar – Ataol Behramoğlu
“Şimdi bu erken sabah saatinde Acıtıyor kalbimi özlemle O sabah vaktin görüntüleri Babamın güzel, ağır başlı yüzü Annemin azıcık hüzünlü Ve hep azıcık telaşlı gölgesi” |
Otağ – İlhan Berk
“Zaman ki sonsuzdur Bitmemiş şiirler gibidir. Bazı hüzünleri Bazı nehirleri tutup anlatmak gibidir. Biz ki zamanı tırnak içine alıp yaşadık İsteğin bulanık kıyısında.” |
Türküler Dolusu – Bedri Rahmi Eyüboğlu
“Kirazın derisinin altında kiraz Narın içinde nar Benim yüreğimde boylu boyunca Memleketim var Canıma ciğerime dek işlemiş Canıma ciğerime Sapına kadar. Elma dalından uzağa düşmez Ne yana gitsem nafile. Memleketin hali gözümden gitmez Binbir yerimden bağlanmışım Bundan ötesine aklım ermez.” |
Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 04:12. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.9
Copyright © 2025 vBulletin Solutions, Inc. All rights reserved.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.1
User Alert System provided by
Advanced User Tagging (Lite) -
vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.Navbar with Avatar by Motorradforum