![]() |
Ahmed Arif Şiir ve Sözleri
Gene bir cehennem var yastığımda
Gel artık. Ahmed Arif |
?''El, ayak buz kesmiş, yürek cehennem...''
Ahmed ARİF / Karanfil Sokağı |
Üzme hiç kendini, ölürüm sonra. Ölmek, hiçbir şey değil. Sen böyle canlı, sıcak, dost, aziz ve en güzeli sevgiliyken ölmek, acı da olsa katlanılır.
|
Beşikler vermişim Nuh’a
Salıncaklar, hamaklar, Havva Ana’n dünkü çocuk sayılır, Anadoluyum ben, Tanıyor musun? Utanırım, Utanırım fukaralıktan, Ele güne karşı çıplak… Üşür fidelerim, Harmanım kesat. Kardeşliğin, çalışmanın, Beraberliğin, Atom güllerinin katmer açtığı, Şairlerin, bilginlerin dünyalarında, Kalmışım bir başıma, Bir başıma ve uzak. Biliyor musun? Binlerce yıl sağılmışım, Korkunç atlılarıyla parçalamışlar Nazlı, seher-sabah uykularımı Hükümdarlar, saldırganlar, haydutlar, Haraç salmışlar üstüme. Ne İskender takmışım, Ne şah ne sultan Göçüp gitmişler, gölgesiz! Selam etmişim dostuma Ve dayatmışım… Görüyor musun? |
Nasıl severim bir bilsen.
Köroğlu’yu, Karayılanı, Meçhul Askeri… Sonra Pir Sultan’ı ve Bedrettin’i. Sonra kalem yazmaz, Bir nice sevda… Bir bilsen, Onlar beni nasıl severdi. Bir bilsen, Urfa’da kurşun atanı Minareden, barikattan, Selvi dalından, Ölüme nasıl gülerdi. Bilmeni mutlak isterim, Duyuyor musun? Gör, nasıl yeniden yaratılırım, Namuslu, genç ellerinle. Kızlarım, Oğullarım var gelecekte, Her biri vazgeçilmez cihan parçası. Kaç bin yıllık hasretimin koncası, Gözlerinden, Gözlerinden öperim, Bir umudum sende, Anlıyor musun? |
Gözlerim maviliğin ruhudur.
Fecirlerin tebessümü içer. Berraklığında ilah çocukları uyur Ve emer sükutu beyaz gölgeler. |
Maviye / Maviye çalar gözlerin,
Yangın mavisine / Rüzgarda asi, Körsem / Senden gayrısına yoksam Bozuksam / Can benim, düş benim, Ellere nesi? Hadi gel, Ay karanlık… İtten aç / Yılandan çıplak, Vurgun ve belâ Gelip durmuşsam kapına Var mı ki doymazlığım? İlle de ille / Sevmelerim, Sevmelerim gibisi Oturmuş yazıcılar Fermanım yazar N’olur gel, Ay karanlık… Dört yanım puşt zulası, Dost yüzlü, Dost gülücüklü Cıgaramdan yanar. Alnım öperler, Suskun, hayın, çıyansı. Dört yanım puşt zulası, Dönerim dönerim çıkmaz. En leylim gecede ölesim tutmuş Etme gel, Ay karanlık… |
Haberin var mı taş duvar?
Demir kapı, kör pencere, Yastığım, ranzam, zincirim, Uğrunda ölümlere gidip geldiğim Zulamdaki mahzun resim. Görüşmecim yeşil soğan göndermiş Karanfil kokuyor cıgaram Dağlarına bahar gelmiş memleketimin.. |
Terk etmedi sevdan beni,
Aç kaldım, susuz kaldım, Hayın, karanlıktı gece, Can garip, can suskun, Can paramparça… Ve ellerim kelepçede, Tütünsüz, uykusuz kaldım, Terk etmedi sevdan beni… |
Seni anlatabilmek seni.
İyi çocuklara, kahramanlara. Seni anlatabilmek seni, Namussuza, halden bilmeze, Kahpe yalana. Art arda kaç zemheri, Kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurdu Dışarda gürül gürül akan bir dünya… Bir ben uyumadım, Kaç leylim bahar, Hasretinden prangalar eskittim. Saçlarına kan gülleri takayım, Bir o yana Bir bu yana… Seni bağırabilsem seni, Dipsiz kuyulara. Akan yıldıza. Bir kibrit çöpüne varana. Okyanusun en ıssız dalgasına Düşmüş bir kibrit çöpüne. Yitirmiş tılsımını ilk sevmelerin, Yitirmiş öpücükleri, Payı yok, apansız inen akşamdan, Bir kadeh, bir cıgara, dalıp gidene, Seni anlatabilsem seni… Yokluğun, cehennemin öbür adıdır Üşüyorum, kapama gözlerini… |
Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 08:18. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.9
Copyright © 2025 vBulletin Solutions, Inc. All rights reserved.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.1
User Alert System provided by
Advanced User Tagging (Lite) -
vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.Navbar with Avatar by Motorradforum