Konu: Kıpçaklar
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 07.Ekim.2018   #1
DurumuÇevrimdışı
Baby
Baby - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Üye No: 6
Üyelik tarihi: 04.Ekim.2018
Şehir:
Mesaj Sayısı: 273
Konu Sayısı: 73
Beğendikleri: 47
Alınan Beğeni: 40
HF Ticaret Sayısı: (0)
HF Ticaret Yüzdesi: (%)
Ruh Hali
Kan Grubum:

Standart Kıpçaklar

Kıpçaklar, diğer adıyla Kumanlar, Ötüken'den başladıkları göç yolculukları ile Karadeniz'in kuzeyine ulaşmış, Kıpçakların (Desti Kıpçak) Doğu Avrupa hakimiyetleri 1256 yılına kadar devam etmiştir.

Kıpçaklar! Tarihte Kuman-Kıpçak ortak adı ile anılan toplum, iki önemli Türk Boyu olan Kumanlar ve Kıpçakların bir araya gelerek güç birliği yapmasıyla ortaya çıkmış, 1000 yıllık bir tarih süreci içerisinde Ötüken’den Avrupa’ya göç ederek Kültürleri ve Medeniyeti ile Türk Tarihinde önemli bir yer edinmiştir.

Kuman-Kıpçak toplumu olarak andığımız bu Türk Boy birliği, Arap toplumları tarafından Kumanlar, diğer Türk boyları tarafından "Kıpçaklar", Avrupa ve diğer dünya toplumları tarafından “Kunlar” olarak tanınmaktadır. Bu unvan farklılıklarının sebepleri çok açıktır. Hun kökenli olan ve Hun tarihinde ismi geçmeye başlayan bu toplum kendisini HUN olarak ifade etmekteydi. Batıya göç hareketine katılan tüm Türk Toplumlarında olduğu gibi Batı göçüne katılıp İç Asya’dan uzaklaşan toplumların unvanlarında telaffuz değişiklikleri gerçekleşir. Örnek olarak İç Asya’da Oğuz olarak anılan toplumların batıya göç eden kolları Ogurlar olarak anılmakta, böylelikle aynı kökene sahip ancak ayrılmış toplumlar aynı unvanı anons değişiklikleriyle kullanmaya devam etmektedirler. Hun kökenli olan bu toplumda batıya göç hareketine girişip İç Asya’dan uzaklaşınca kendilerin Kunlar denilmeye başlanmıştır. Arap toplumları ise bu boy birliğinin bir parçası olan Kuman boyu ile yakın ilişkiler içerisine girdiği için Kumanlar olarak tanımıştır. Diğer Türk boyları tarafından Kıpçaklar olarak anılmasının sebebi ise kültürel yapıları itibariyle Kıpçak kültürünün hakim olduğu bir toplum haline gelmiş olması sebebiyledir. Zira Kıpçaklar, kültürleri, folklorları ve kendilerine has alışkanlıkları ile güçlü bir müstakil kültür yapısına sahiplerdi. Kıpçakların bu güçlü kültürel dokusu zamanla Kumanlara da tesir etmiş, Kumanların Kıpçak kültürünü benimsemesi ile Kıpçaklaşmaya başlamışlardır.

Türk Tarihinin içindeki yerini dikkate alacak olursak, onlara Kunlar dememiz pek doğru olmayacaktır. Zira Hun kökenli ve batıya göç eden pek çok toplum bulunmaktadır. Peçenekler, Uzlar, Kıpçaklar, Ogurlar(Bulgarlar) tümüyle Hun kökenlidir. Kun ünvanı bu toplumların tümü için geçerli genel bir unvan olabilir. Bu sebeple biz tarihte Kuman-Kıpçak birliğini oluşturup Doğu Avrupa ve Kuzey Karadeniz’de hüküm süren bu topluma baskın kültürleri hasebiyle Kıpçaklar diyeceğiz.

Kıpçakların Kökeni
Kıpçakların kökenlerini Türk Tarihinin milat öncesi dönemlerine kadar takip edebilmekteyiz. M.ö. 2. Yüzyılda Tanrı Dağları ile Altay Dağları arasında bulunan Çungarya Havzasında yaşayan Wu-Sunlar, 10 asır sonra karşımıza çıkan Kıpçakların takip edebildiğimiz en eski atalarıdır. Wu-Sunlar, Hun döneminde (M.ö. 220’li yıllar) bölgelerinde önemli ve büyük bir güç durumundaydılar. Zira Hun İmparatoru Teoman, Wu-Sunları henüz kendisine tabi kılamamıştı. Wu-Sun’ların Hun Birliğine dahil olmaları Mete Han Döneminde gerçekleşebildi (M.ö. 200’lü yıllar). Kıpçakların ataları olan Wu-Sunlar, Mete Han döneminde Hun Birliği içerisinde yer almış, Hun Birliğinin dağılıp bölünmesiyle bağımsız olarak varlıklarını sürdürmüş, kalabalık kitleler halinde yaşayarak, devletleşemeseler de varlıklarını bağımsız olarak devam ettirebilmişlerdi. Wu-Sunlar, M.s. 500’lü yıllardan sonra önce Büyük Göktürk İmparatorluğuna sonra İkinci Göktürk İmparatorluğuna tabi oldular. Göktürk Devletlerinin yıkılmasından sonra ise Uygurlara tabi olmayıp mücadele içerisine giriştiler. Uygur Devletinin baskıları Wu-Sunların daha da batıya göç etmelerine sebep oldu. Bu göç hareketiyle Karluk Devletinin hakimiyeti altına aldığı coğrafyada ulaşan Wu-Sunlar Karluklarla nispeten iyi ilişkiler içerisine girmişti ancak 840 Yılında Uygur ve Karluk Devletlerinin Karahanlılar Devleti bünyesinde birleşmesiyle bu kez Büyük Karahanlı Devleti ile anlaşmazlığa düştüler. 840 Yılında Karluklar ve Uygurların yıkılmasıyla ortaya çıkan Büyük Karahanlı Devleti Kadim Türk Coğrafyası Ötüken’in yegane hakimi durumuna gelmişti. Wu-Sunlar, Karahanlılar döneminden itibaren Kıpçaklar olarak anılmaya başlanmıştır.

Kıpçakların Karahanlı Devleti ile ilişkileri tabiyet şeklinde gerçekleşmedi. Oldukça kalabalık ve güçlü bir boy olan Kıpçaklar, İslamiyet’i devlet dini olarak kabul eden Karahanlıların tabiyeti altına girmeyi reddettiler. Bu nedenle Karluklar dönemindeki iyi ilişkiler Karahanlılar döneminde düşmanlığa dönüştü. Karahanlıların kuzeydoğu sınırlarında yaşayan Kıpçaklar, Karahanlıların büyük kağanı Ahmet Togan Han döneminde baskı altına alınınca bulundukları bölgeden uzaklaşmak zorunda kaldılar (M.s. 1000). Ancak bu kez Doğu ya da Batı’ya değil daha kuzeye, Altay Dağı eteklerine doğru ilerlediler.

Altay Dağı etekleri, Kıpçakların göç hareketine giriştiği tarihlerde diğer bir Türk boyu olan Kimeklere ev sahipliği yapıyordu. Altay Dağlarının güneyi, iklimi ve coğrafi şartları gereği yoğun göçler almayan bir bölgeydi. Kıpçaklar gibi Göktürk Devleti döneminde Göktürk Birliğine bağlı olan Kimekler, Göktürklerin yıkılmasıyla bu bölgeye yerleşmiş ve 800’lü yıllardan itibaren bağımsız olarak yaşamaktaydılar. Kıpçakların, Kimek hâkimiyeti altındaki Altay Dağı eteklerine göç etmeleri, bu iki bağımsız toplumu bir araya getirdi. Kimekler aslında Kumanlar olarak bildiğimiz toplumun ta kendisidir. Kuman-Kıpçak birliğinin temelleri de bu göç hareketi ile birlikte atılmış, Altay Dağlarının güneye eteklerinde birleşen Kumanlar ve Kıpçaklar bu tarihten sonra kaynaşarak tarih sahnesine sürekli olarak birlikte anılmaya başlanmıştır.

Kumanlar, bu bölgede 200 yıldır (800-1000 yılları arasında) bağımsız olarak yaşamaktaydılar. Karahanlıların baskısı sonucu Kumanların hâkimiyeti altındaki Altay Dağı eteklerine göç eden Kıpçaklar ise sayıca kalabalık olmalarına rağmen yeni göç eden bir toplum olarak önce Kumanların hâkimiyeti altına girmişlerdir. Bu birliktelik, ilerleyen zamanlarda Kıpçakların ön plana çıkması ile Kumanların Kıpçaklara tabi hale gelmesi şeklinde tezahür etti. Kuman-Kıpçak birliği ile güçlerini birleştiren bu iki Türk Boyu artık Arap ve Batı tarih kaynaklarında Kumanlar, Türk boyları arasında Kıpçaklar olarak anılmaya başlanacaktır.

Kuman-Kıpçak birlikteliğinin yeni vücut bulduğu 1000’li yıllarda, politik açıdan sakin bir bölge olan Altay Dağı etekleri doğudan yükselen Moğol Kökenli Karahıtaylı baskılarına maruz kalmaya başlamıştı. Giderek güçlenen Karahıtaylı Devleti, Altay Dağı eteklerine doğru genişlemeye başlamış, Kuman-Kıpçak birliği Karahıtaylı tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştı. Bu baskılar neticesinde Altay Dağı eteklerinde tutunamayan Kuman-Kıpçak birliği, güneye doğru göç etmek zoruda kalmış, Hazar Denizinin kuzeydoğusuna ulaşmışlardır.






alone.. ☕
  Alıntı

Baby Üyenin Son 5 Konusu
Baslik Kategori Son Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj
Bayindirlik, ulaştirma, sağlik ve tip alanindaki... Cumhuriyet Tarihi Baby 0 656 13.Ekim.2018 14:55
Milli Dış Politikanın Dayandığı Temel İlkeler Cumhuriyet Tarihi Baby 0 512 13.Ekim.2018 14:53
1923-1930 Arası Dış Politika Cumhuriyet Tarihi Baby 0 507 13.Ekim.2018 14:47
Türkiye’nin Milletler Cemiyeti’ne Girişi Cumhuriyet Tarihi Baby 0 524 13.Ekim.2018 14:45
Balkan Antantı Cumhuriyet Tarihi Baby 0 509 13.Ekim.2018 14:43