Üye No: 6
Üyelik tarihi: 04.Ekim.2018
Şehir:
Beğendikleri: 47
Alınan Beğeni: 40
HF Ticaret Sayısı: ( 0)
HF Ticaret Yüzdesi: ( %)
Ruh Hali
Kan Grubum:
|
Alptegin Dönemi
Gazneliler, oldukça küçük bir coğrafyada kurulmuş olsalar da bağımsızlıklarını ilan etmiş ve bir bakıma devletleşmişlerdi. Henüz tam anlamıyla bir devlet olamayan, daha çok bir Derebeylik ya da Şehir Devleti olarak kurulan Gaznelilerin tebaası ise yalnızca Alptegin ve beraberindeki askerlerinin ailelerinden oluşuyordu. Bu yeni Türk Beyliği, zamanla hem Samani Devletinin hem de Karahanlılar Devletinin içerisinde yaşayan Türk Boylarının tabi olmasıyla giderek kalabalıklaştı ve güçlendi. Bulundukları coğrafyanın ciddi bir dış baskıya ve mücadeleye sahne olmaması da Gazneliler’in büyümesini hızlandırmıştı. Gazneliler’in kurucusu ve ilk lideri Alptegin, bir şehir devleti olan Gazneli Beyliğini kurduktan yalnızca bir yıl sonra vefat etti (963).
Ebu İshak İbrahim Dönemi
Alptegin’in erken ölümü üzerine oğlu Ebu İshak İbrahim ülkenin yönetimini devraldı. Alptegin döneminde Gazne şehri hâkimiyetlerine son verilmiş olan Levikler, Alptegin’in ölümü üzerine tekrar taarruza geçip kaybettikleri toprakları geri almaya teşebbüs ettiler (966). Ebu İshak, Leviklerin bu beklenmedik taarruzlarına karşı koyamayıp Gazne Şehri’ni kaybedince Samanilerden yardım talep etmek zorunda kaldı. Samaniler, önce düşman olarak gördükleri Gaznelileri sonradan müttefik olarak kabul ettiler ve Ebu İshak’ın yardım talebine olumlu yanıt vererek Gazne bölgesini taarruz eden Levik Hanedanlığı üzerinde baskı kurup Gazne’nin tekrar Gaznelilerin hakimiyetine girmesini sağladılar. Gazneliler her ne kadar Gazne şehrini kendi inisiyatifleriyle değil Samani Devletinin desteğiyle geri almış olsalar da Samaniler’e herhangi bir bağımlılıkları bulunmuyordu.
Bilge Tegin Dönemi
Ebu İshak’ın hâkimiyet dönemi uzun sürmedi. Sağlık sorunları yaşayan Ebu İshak İbrahim 966 yılında vefat etti. Ebu İshak’ın oğlu bulunmuyordu. Yönetime geçecek bir halefi bulunmadığından Gazneliler hükümdarlarını Gazne ordusunun kumandanlarından seçerek yönetime Bilge Tegin’i geçirdiler. Gazneliler, Bilge Tegin döneminde Ebu İshak dönemine nazaran daha da güçlenmişlerdi. Karahanlılar ve Kırgızların hâkimiyet alanları dışında kalan ve Müslümanlığı kabul eden Türk Boylarının Gaznelilere tabi olmaları, Gaznelileri hem nüfus bakımından hem de askeri güç olarak daha kalabalık bir kitle haline getirmişti. Gazneliler halen tam anlamıyla bir Devlet olamamışlardı. Zira hem ülkeyi yönetecek bir saltanat ailesi bulunmuyordu hem de Devlet düzenini oluşturan siyasi, ekonomik ve yerel yönetimlerle ilgili idari makamlar oluşmamıştı. Öyle ki halen Samani Devletinin sikkelerini kullanılmaktaydı.
966 yılında seçilerek Gaznelilerin büyük kağanı olan Bilge Tegin, yüksek askeri vasıfları ve cengâver kişiliğiyle Gaznelilerin hakimiyet alanlarını önemli ölçüde genişletti. Ebu İshak İbrahim döneminde Leviklerin baskısı neticesiyle yardım isteyerek iyi ilişkiler içerisine girilen Samani Devleti ile münasebetler hasebiyle giderek Samani Hâkimiyeti altına girilme tehlikesi ortaya çıkmıştı. Bu durum Bilge Tegin’in Gaznelileri tam anlamıyla bağımsız ve Samanilere muhtaç olmayan bir güç haline getirmesiyle ortadan kalktı. Bilge Tegin, 9 yıllık hâkimiyeti döneminde Gaznelilerin sınırlarını genişletmiş, hem Samani Devleti içerisinde hem de İç Asya’da yaşayan Türk boylarını kendine tabi hale getirerek Gaznelilerin kalabalık bir beylik haline gelmesini sağladı. Bunun yanında, Samanilere ekonomik bağımlılık oluşturan Samani Sikkelerinin kullanımına son vererek Gazne Sikkesini bastırarak Gaznelilerin Devletleşme sürecini de hızlandırmış oldu. Bilge Tegin, Gazne Sikkesini bastıktan kısa bir süre sonra Hint toprakları içerisinde bulunan Gerdiz Kalesi kuşatmak için çıktığı gaza seferinde askeri olarak üstün olmalarına rağmen mağlup olup şehit oldu (975). Bilge Tegin, her ne kadar Gaznelilerin büyük kağanı ise de Gazneliler henüz tam olarak devletleşemedikleri ve bir saltanat ailesi oluşturamadıkları için ölen Kağanın yerine geçecek bir halefi bulunmuyordu. Gazneliler, daha önce olduğu gibi Bilge Tegin’in yerine geçecek büyük kağanı Gazne ordusunun komutanları arasından seçtiler. Bilge Tegin’den sonra yine seçilerek büyük kağan olan Piri Tegin, 2 yıl boyunca Gaznelilerin hükümdarlığını üstlendi ancak zamanla yeterli vasıflara sahip olamadığının anlaşılması üzerine, kendilerini seçen Gazne Ordusu tarafından azledildi ve diğer aday olan Sebük Tegin büyük kağan olarak seçildi (977).
Sebük Tegin Dönemi
Sebük Tegin, Gazneliler Devletinin başlangıç noktası kabul edilir. Zira Sebük Tegin’den önce devletleşemeyip derebeylik olarak yaşayan Gazneliler, Sebük Tegin’in 20 yıllık uzun hâkimiyeti döneminde tam anlamıyla bir Devlet Haline gelecek ve Sebük Tegin’in ailesi saltanat makamı haline gelecektir. Sebük Tegin, kendisinden önce gelen diğer Büyük Kağanlar gibi Gazneliler’in kurucusu olan Alptegin’e Samani Devleti döneminde tabi olmamıştı. Sebük Tegin, kadim Türk Yurdu olan Ötüken bölgesindeki Barsçan şehrinde doğmuş, 960 yılında Müslüman olarak Alptegin tarafından küçük sayılabilecek bir yaşta köle olarak alınmıştı (662). Alptegin, Gazneliler’in temellerini attığı yıllarda henüz Müslüman olan ve himayesine giren Sebük Tegin ile bizzat ilgilenerek onu yetiştirip manevi oğlu olarak kabul etti. Gazne Ordusu içerisinde önemli vazifeler vererek rüştünü ispatladığını görünce de kızı ile evlendirerek Damadı yaptı. Sebük Tegin, hem başarılı bir komutandı, hem de Alptegin’in damadı olarak Gazneliler tarafından büyük saygı görmekteydi.
Sebük Tegin, Gaznelilerin hükümdarlığını aldığı ilk yıllardan itibaren art arda gaza seferlerine çıkarak Gaznelilerin hâkimiyet sahasını fevkalade bir hızla genişletmeye başladı. 977-978 yılındaki seferlerde Tohoristan (İslamabad), Tekin (Kabil’in Doğusu), Zebülistan (Afkanistan’ın güney batısı), Belucistan (Pakistan’ın doğusu) Şehirlerini zapt ederek hâkimiyet alanını neredeyse iki katına çıkarttı. 979 yılında Hindistan’ın kuzey batı bölgesine ilerleyip bölgedeki en büyük Hint hükümdarlığı olan Ceypal’ları mağlup etti ve Hindistan’ın içine doğru ilerleyerek Kabil Nehri’ni takip eden yol üzerinden Peşaver’e kadar ulaştı. Sebük Tegin’in bu topraklara ulaşması aynı zamanda İslam’ın bu coğrafya ya ilk kez ayak basması anlamına geliyordu.
Sebük Tegin, 20 yıllık hakimiyeti döneminde Gaznelilerin hakimiyet alanlarını bugünkü Afkanistan-Pakistan coğrafyasını içine alan geniş bir coğrafyaya yaydı ve Gaznelileri tam anlamıyla bir devlet haline getirdi. Siyasal alandaki hâkimiyet boşluğu, Sebük Tegin ailesinin saltanat makamı haline gelmesiyle dolduruldu. Samaniler, artık Gazneliler için bir hami değil komşu bir ülke halini aldı. Gazneliler’e tabi olan Türk Boyları, devlet teşkilatlanması içerisine alındı. Şehirler ve eyaletler belirlendi, idare makamları oluşturuldu, valiler görevlendirilerek başıboşluk ortadan kaldırıldı ve toplum düzeni sağlandı. Genişleyen Gazne toprakları ile ticaret yolları kuruldu, şehirlerarasında kervan ticaretleri ilerledi. Gazne Sikkesinin kullanımı yaygınlaştırılarak ekonomi güçlendirildi.
Siyasi, ekonomik ve toplumsal yapısı itibariyle özgün, müstakil ve bağımsız bir devlet haline gelen Gazneliler, Sebük Tegin’in inşa ettiği bu büyük devleti, devam eden iki asır boyunca yaşatarak Türk Tarihinde önemli bir satır başı haline getirdiler.
Sebük Tegin, uzun hakimiyet döneminden sonra 997 yılında ağır bir hastalığa yakalanarak başkent Gazne’de vefat etti. Sebük Tegin’in vefatı üzerine yerine vasiyeti üzerine küçük oğlu İsmail geçti. Ancak töre gereği saltanat varisi büyük oğul Mahmut olmalıydı. Mahmut, babasının vasiyetine rağmen kardeşi İsmail’in hükümdar olmasını kabullenmeyerek saltanat mücadelesine girişerek kardeşini mağlup etti ve hükümdarlığı ele geçirdi (998). Artık Gazneliler için en parlak dönem olan “Gazneli Mahmut” dönemi başlamış oldu.

alone.. ☕
|