İstanbul'a
Haddini aşıyorsun İstanbul ! Bu yağmur da neyin nesi,
Sevdiğimin saçından süzülüp, yüzünü okşayan suyu kim biriktirecek avuçlarında şimdi ?
Çocukluğumu bağışladım sana, düştüm kanımı akıttım taşına toprağına yetmedi mi ?
Bitmedi İstanbul bırak beni ağlatma, böyle yalvartma.
Beni harcama İstanbul, Boğaz’ına takarım iskeletimi gözümü karartma. Deliyim biliyorsun döker bir bidon benzin ateş ederim sana fiyakalı bir çakmakla.
Ulan şimdi kafiyeli küfürler savurmak vardı sana ama;
Doğurduğunu gırtlaklayan ana gibisin ne desem dokunmaz vicdanına kanımca.
Nursen YILDIRIM
|