Gazneli Mahmut, Hindistan seferlerini 30 yıl boyunca kararlılıkla devam ettirdi. Bu dönemde Arap Yarımadası kesin olarak İslamiyet’i kabul etmişti. İç Asya ve Hazar bölgesi de Karahanlılar ve Selçuklular ile İslam coğrafyasına dahil edilmişti. Oysa Hindistan, fevkalade kalabalık bir coğrafya olarak halen Putpeterst inançlara sahipti. Bu bakımdan Hindistan coğrafyasının Müslümanlıkla tanışması hem oldukça zordu hem de büyük bir vazifeydi. Gazneli Mahmut’un en çetin mücadelesi 1012 yılında Nadana’lılarla giriştiği mücadeledir. Mahmut’un Nadana’ya gerçekleştirdiği seferde Hintliler, 150 Bin kişilik muazzam bir ordu hazırlamışlardı. Mahmut Han, bu seferinde de muvaffak olarak Nadana’yı fethedip Hindistan coğrafyası üzerindeki hâkimiyetini pekiştirmiş oldu. Nadana’nın alınmasından sonraki hedef Tanisar’dı. Tanisar, Putperest inanışın en çok itibar gören ve kutsal sayılan Put’unu barındırıyordu. Mahmut Han, bu Putu devirmek için giriştiği seferle zorlanmadı ve şehri zapt ederek tüm putları yıktırdı (1014).
Hint coğrafyası Gazneli Mahmut’un taarruzlarına karşı koyamaz duruma gelmişti. Öyle ki, Mahmut Han pek çok seferinde mukavemet görmüyor, Gazne Ordusunun geldiğini haber alan yeren hükümdarlıklar savaşmadan şehirlerini teslim ediyordu. 1018 yılına gelindiğinde Gucerat ele geçirilmiş, Raca adı verilen Hint şehir devletleri birer birer Gaznelilerin hakimiyeti altına girmeye başlamıştı. Gazneli Mahmut’un en mühim seferi 1025 yılında Somnat’a düzenlediği gaza seferiydi. Öyle ki, Somnat zaferi ile Hint coğrafyası üzerinde artık İslam sancağı dalgalanır hale gelmişti. Bu büyük zafer, tüm İslam âleminde büyük yankı uyandırdı. Somnat zaferinden sonra Gazneli Mahmut, Ehli Sünnet toplumlar arasında büyük İslam kahramanı olarak anılmaya başlamıştır.
Gazneli Mahmut, Somnat zaferinden sonra dikkatini doğu bölgesine doğru çevirdi. Bu tarihlerde Horasan, yoğun şekilde Türkmen göçlerine sahne olmaktaydı. Gazneli Mahmut, önceleri Müslüman Türkmenlerin hâkimiyeti altındaki Horasan topraklarına girmesinde mahsur görmeyip müsaade etmişti ancak Bozkır kültürünün tesiri ile zamanla bağımsızlık ve isyan hareketlerine girişince bu durumdan rahatsız oldu. Gazneli Mahmut’un izni ile Horasan’a girebilen Türkmen toplulukları, zamanla isyan ve istila hareketlerine girişince Gazneli Mahmut, bu duruma müdahale ederek kalabalık Türkmen topluluklarının isyan ve istila hareketlerini bastırarak huzuru sağladı. Ancak Türkmenler, her ne kadar Gazneli Mahmut döneminde bastırılmış olsalar da ilerleyen dönemlerde Gazneliler için büyük bir tehdit oluşturacaklardır.
Gazneli Mahmut, ülkesinin sınırlarını Hindistandan Irak’a, Umman denizinden Maveraünnehir’e kadar genişletmişti. Hindistan seferlerindeki büyük başarılarından sonra ise artık yeni hedef ülkenin batı sınırlarındaki muhtelif sınır boyu düşmanlarıydı. Bu düşmanlardan biri, Sasani (İran) kökenli Büveylilerdi. Büveyliler, önce Kuzey Irak coğrafyasında hâkimiyet kurmuş, baskılar neticesinde Irak’ın güney sınırlarına doğru ilerlemek zorunda kalmışlardı. Bu tarihlerde, Gaznelilerin hâkimiyet sınırları Irak Acem boyuna kadar ilerlemişti. Büveylilerin Gazne sınırlarında oluşturduğu tehditler neticesinde Gazneli Mahmut, Büveyliler üzerine taarruz ederek hem Irak-ı Acem hattını topraklarına katmış hem de bu yeni sınır tehdidini ortadan kaldırmış oldu.
Gazneli Mahmut, 32 yıllık hakimiyet dönemi sonrasında, ilerleyen yaşı hasebiyle ömrünü tamamlayıp 1030 senesinde vefat etti. Gazneli Mahmut’un vefatından sonra yerine büyük oğlu Muhammed Han geçmişti ancak diğer oğlu Mesut, Ağabeyinin hükümdarlığını kabul etmeyerek onu tahttan indirdi ve Gaznelilerin hükümdarı oldu (1030).

alone.. ☕
|