"Bazen bir şarkı duyarsın zihninde, daha önce dinlemediğin, duymadığın, tınılarını dinlersin, tanıdık gelir o sana, sanki sözlerini biliyor gibisindir, şarkı sözlerini biliyor gibisindir cümlenin başından sonuna kadar, bazen yeni bir şarkı keşfedersin, daha önce duymadığın, dinlersin, dinlersin…Bazen, sözler tanıdık gelir sana, yeniden duyuyor gibi olursun, aynı cümleler, aynı başlıklar altında, ama dinlediğin şarkı, eskisinden farklıdır. Yani bazen, şarkıyı ruhunda hissedersin, içine işler, seni sana anlatır gibi, farklı yorumlardan dinlersin ama o ilk yorum etkilemiştir seni, onu dinlemek istersin, aynı heyecanla, o dinlediğin ilk yoruma kendi yorumunu da katarsın, harmanlarsın. Bazen piyonadan çıkan sesten çok tuşlarının hareketine yoğunlaşırsın, şarkıyı duymazsın, bazen sadece gözlerini kapatıp notalarla dans edersin, es vermeden. Bazen sadece dinlersin, bazen söylersin, bazen sadece izlersin, bazense sen yön verirsin. Bazen sadece orkestra şefinin hareketine odaklanır gözlerini alamazsın, bazense orkestradaki çellonun sesini ayırt eder onu dinlersin. Yani bazen, anlatmak istersin, anlatamazsın, söylemek istediğini söyleyemez, tonlarca söz öbeği içinde kaybedersin."