Tekil Mesaj gösterimi
Alt 07.Ekim.2018   #5
DurumuÇevrimdışı
Baby
Baby - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Üye No: 6
Üyelik tarihi: 04.Ekim.2018
Şehir:
Mesaj Sayısı: 273
Konu Sayısı: 73
Beğendikleri: 47
Alınan Beğeni: 40
HF Ticaret Sayısı: (0)
HF Ticaret Yüzdesi: (%)
Ruh Hali
Kan Grubum:

Standart

Son Yılları
Mehmed Çelebi, içte ve dışta siyasi istikrarı sağlamanın verdiği rehavet ile Bursa'ya geçerek bir süre burada istirahat etti ve imarını yaptırdığı Yeşil Cami, Yeşil Türbe ve Sultaniye Medreselerinin inşasıyla ilgilendi. Bu süre zarfında İstanbul'un Anadolu Yakasında bulunan Türk tebaa, Mehmed Çelebi'ye, bir kısım tekfurların sahipsiz buldukları hisarlara yerleştiklerini haber etti. Mehmed Çelebi, bu meselenin hallinden önce Bizans'a bir ziyarette bulunmak istedi. Bu ziyaretin amacı Bizans ile ilişkilerin geliştirilmesi ve adet edindiği üzere her fırsatta Osmanlı'nın ayağına dolanacak politikalar üreten Bizans'a güven telkin etmek olsa gerek. Zira her iki hükümdar da birbirlerine güvenmiyorlardı ama şu veya bu şekilde iç içe yaşamak zorundaydılar. Mehmed Çelebi'nin Bizans'ı ziyarete gitmesi önemli bir güven göstergesiydi. Zira Manuel, pekala Mehmed Çelebi'yi zapt edebilir, yerine Mustafa'yı tahta geçirmeye tevessül edebilirdi. Zira mahiyeti Manuel'e bunu teklif etmişler, ancak kendisi bu teklifi reddetmiştir. Şüphesiz koşullar farklı olsa Manuel, bu fırsatı mutlaka değerlendirecektir. Ancak Mehmed Çelebi'nin bu riski göze alarak telkin ettiği güven her iki hükümdar içinde sorunsuz bir siyasi gelecek anlamına geliyordu.

Bizans temsilcileri Mehmed Çelebi'yi şehrin dışında karşılayıp Çifte Sütun'a (Beşiktaş) kadar refakat ettiler. Mehmed Çelebi ve Manuel, tertip edilen karşılama merasimi kapsamında birlikte kadırgalara bindiler ve Haliç'den Üsküdar'a doğru keyifli bir yolculuk gerçekleştirdiler. İki kadırga, yan yana ağır ağır boğazın sularında seyrederek, aralarında hiçbir husumet yokmuşçasına dostane ve samimi bir sohbetle Üsküdar'a geldiler. İzmit bölgesinde kalelere yerleşen derebeyleri meselesi de dahil olmak üzere diğer siyasi meseleleri yoluna koyup karşılıklı teminatlar vererek sulhu sağladılar. Üsküdar sahilinde de bir süre devam eden bu sohbetten sonra Mehmed Çelebi, kendisi için hazırlanmış olan Çadıra geçti, Manuel ise geri döndü. Bu kısa ama önemli ziyaretten sonra Mehmed Çelebi İzmit'e doğru yola çıktı.

Mehmed Çelebi, Önce Herek'e (Hereke) gitti. Kaleye yerleşen Bizanslı efendi mukavemet göstermeden kapıları açtı ve kaleyi teslim etti. Buradan Geniboza (Gebze) da bulunan kaleye ulaştı. Ancak bu kalenin beyi kaleyi savunabilecek kuvvetlere sahipti. Çetin bir muharebenin sonunda muvaffak olamayacağını anlayınca gizlice kaleden kaçtı. Mehmed Çelebi, ardından Tarıcılar (Darıca) köyüne gitti. Bu köy yalnızca kale'den oluşmuyordu ve aynı zamanda gayrimüslim köylülerinde ikameti durumundaydı. Yapılan anlaşma ile bölgenin güvenliğini temin ederek batıya doğru yöneldi. Pendik ve Kartal beyleri, Mehmed Çelebi'nin kendilerine yöneldiğini öğrenince o gelmeden Bizans'a kaçtılar. Böylece çok seneler önce fethedilmiş ancak sahip çıkılamadığı için sessiz sedasız işgal edilmiş bölgelerin güvenliği temin edilmiş oldu.

Mehmed Çelebi, seferlerini tamamlayıp Bursa'ya geldikten bir süre sonra Edirne'ye geçti. Burada tertip ettiği bir av sırasında at üstündeyken sara nöbeti geçirdi. Bu rahatsızlığı daha önce Canik seferinde de ortaya çıkmıştı. Ancak henüz 42 yaşında olan Mehmed Çelebi, geçirdiği bu şiddetli sara nöbetini atlatamadı. Mahiyeti tarafından tedavi altına alınan Mehmed Çelebi, ayağa kalkamayacak hatta konuşamayacak duruma gelmişti. Manuel, Mehmed Çelebi'nin Edirne'ye yola çıktığını haber almış, kendisine İstanbul'u ziyaretinde refakat eden Leontarius'u Edirne'ye gitmesinin sebebini öğrenmek üzere elçi olarak görevlendirmişti. Leontarius, Mehmed Çelebi ile görüşmek istediğinde rahatsızlandığını öğrendi ve geri döndü. Ancak vezirleri, hükümdarın hastalığının vahametini ve iyileşemeyecek olduğunu gizlemeyi başardı.

Artık iyi olamayacağını anlayan Mehmed Çelebi, haber göndererek oğlu Murad'ı sancağı Amasya'dan çağırttı. Ancak haberin ulaşması ve Murad'ın Edirne'ye gelmesi haftalar hatta aylar sürebilirdi. Hastalığa daha fazla dayanamayacağını anlayan Mehmed Çelebi, mahiyetine Murad'ı hükümdar tayin ettiğini, Murad gelene dek kendisinin ölümünü gizlemelerini vasiyet ederek genç yaşta hayata gözlerini yumdu. Vezirleri Hacı İvaz, Bayezid ve İbrahim Paşa, Murad gelene dek orduyu zapt edebilmek için Cüneyd'in hapisten kaçtığını ve Mehmed Çelebi'nin yola koyulduğunu, kendilerinin de sefere hazırlanmaları talimatını verdi. Ancak komutanlar, bir süre sonra bunun gerçek olmadığının farkın vardılar. Zira huzura gelmek isteyen sancak beyleri, tımar işleriyle ilgili görüşme isteyen divan sahipleri oyalanıyor, bu süre zarfında tabiplerin gelip gittiği görülünce hükümdarın başına bir iş geldiği anlaşılıyordu. Nihayetinde komutanlar vezirlerin huzuruna çıkarak padişahımızı görmek isteriz, görmeden dönmeyeceğiz diyerek ısrar edince aynı yalanı daha fazla sürdüremediler. Hükümdarın hasta olduğunu, konuşabilecek durumda olmadığını ve bir süre daha tedavi edilmesi gerektiğini söylediler. Israrla hükümdarı görmek istemeleri üzerine ertesi gün gelmelerini söylediler. Sonraki gün hükümdarı tahtına oturtup iç oğlanlardan bir kaçını naaşın arkasına yerleştirdiler. Komutanların odaya girmeleri sıhhat açısından zararlı olur denilerek engellense de uzak sayılabilecek bir pencereden bakmalarına müsaade edildi. Bu esnada iç oğlanlar naaşın kolunu hareket ettirip sakalına dokunuyormuş gibi yaptılar. Komutanların bunu görmesi yeterli oldu.

Vezirleri bu oyunu 41 gün devam ettirdiler ve hükümdarın vefatını gizlemeyi başardılar. Bu süre zarfında da olası bir iç karışıklığa karşı Balkanlarda ki kuvvetlerin bir kısmı Bursa'ya çağırıldı. Murad'ın Bursa'ya ulaştığı ve cülus ettiği (Tahta oturduğu) haberinin gelmesi üzerine Mehmed Çelebi'nin vefat haberi ilan edildi (Haziran 1421).






alone.. ☕
  Alıntı