1. Bayezid Dönemi (Yıldırım)
1. Bayezid (Yıldırım) cenk meydanında hükümdarlığa geçirilen tek Osmanlı hükümdarı olarak tarihe geçmiştir.
1. Bayezid (Yıldırım) cenk meydanında hükümdarlığa geçirilen tek Osmanlı hükümdarı olarak tarihe geçmiştir. 1. Kosova Savaşında muzaffer olmalarına rağmen babasının suikastla öldürülmesi üzerine devlet erkanı ordunun ve sefer dönüşünde devletin zaafa uğramaması için süratle Bayezid'i hükümdar ilan ettiler. 1. Murad, siyasi kabiliyetleri ile Anadolu beyliklerini kontrol altında tutmakta, Bizans, Bulgar ve irili ufaklı Balkan kitlelerini itaat altına almaktaydı. Murad Gazi'nin vefatı üzerine isyana meyilli bu kitlelerin başkaldırmaları devlet nezdinde büyük bir felakete yol açabilirdi. Bu sebeple hükümdarlık alışılageldiği üzere değil teamül dışı bir yöntemle cülus edildi.
Bayezid, kardeşi Yakub'a nispeten çok daha kudretli ve tecrübeliydi. Henüz gençlik yıllarında siyasi bir hamle ile Germiyan Bey'i Süleyman'ın kızı Sultan Hatun ile evlendirilmiş, zevcesinin çeyizi olarak verilen Germiyan vilayetlerine sancak beyi olarak atanmıştı. Ardından Kastamonu beyi üzerine yapılan seferde vazife almış, Karamanoğulları Beyi Alaeddin Ali üzerine yapılan seferde de fevkalade başarılar göstererek Yıldırım unvanını almış ve rüştünü ispatlamıştı. Son olarak 1. Kosova Savaşında sağ cenahı komuta etmiş, bu savaşta Osmanlı ordusunun sol cenahı çökmüş, ancak kendi idaresinde bulunan kuvvetlerin muvaffak olmasını sağlamasıyla savaşın seyrini değiştirmiştir. Bu başarıları hasebiyle Murad Gazi'nin beklenmedik ölümüne müteakip devlet erkanı tarafından tereddüt edilmeksizin hükümdar ilan edilmiştir. Hatta olası bir saltanat mücadelesini göze alamayan devlet erkanı, muhtemelen diğer şehzade Yakub'u herhangi bir isyan şüphesi bulunmamasına rağmen öldürülmesini tavsiye etmişlerdir.
Şehzade Yakub'un Öldürülmesi
Bayezid, devlet erkanının tavsiye ve telkini üzerine cenk meydanında hükümdar ilan edilmişti. Bayezid'in alelacele hükümdar ilan edilmesine sebep olan gerekçeler şehzade Yakub'un ölümü için de yeterliydi. Bayezid, kardeşi Yakub'un boğdurulması emrini de yıldırım hızıyla uygulayarak bir anlamda dosta düşmana göz dağı vermiş oluyordu. Elbette bu karar Gazileri fevkalade üzdü. Bu vakanın hüznü Aşıkpaşazade'de "Ol gece askere izdırab düştü" şeklinde ifade edilmiştir.
Yakub, ağabeyi gibi Kosova savaşında vazifeliydi. Savaş nihayete erdiğinde henüz yorgunluğunu atamadan babası tarafından çağırıldığı söylenerek Murad Gazi'nin çadırına götürüldü. Kendisini burada bekleyen cellatlar tarafından kanı akıtılmadan boğularak öldürüldü. Yakub'un öldürülmesi Bayezid'e karşı duyulan korkuları beslediği gibi kendisine buğz edilmesine de sebep olmuştur.
Tahta Çıkışı ve Sonrası
Bayezid, cülus edildiği zaman 29 yaşındaydı. Her ne kadar tecrübeli ve rüştünü ispat etmiş bir şehzade olsa da hükümdarın değişmesi ile devletin zaafa düşeceğini düşünen beylikler bu durumdan istifade etmeye teşebbüs ettiler. Anadolu beyliklerinin en kuvvetlisi ve isyana en meyillisi Karamanoğulları idi. Karamanoğulları Beyi Alaeddin Ali, aynı zamanda kayınpederi olan Murad Gazi'ye baş kaldırmış, neticede mağlup olunca zevcesi sayesinde hayatı bağışlanmıştı. Murad Gazi'nin vefatı ile ilk isyan eden Alaeddin Ali oldu. Alaeddin Ali önce Beyşehir'i işgal etmiş ardından Eskişehir'e kadar ilerlemişti. Germiyanoğulları Beyi 2. Yakub ise kardeşi Sultan Hatun'un Bayezid ile evliliğinde çeyiz olarak verilen toprakları geri almak gayesiyle Kütahya, Simav, Eğrigöz ve Tavşanlı'yı işgal etti. Orhan Gazi'nin gazabından korkan Kadı Burhaneddin ise Kırşehir'i zapt etti.
Bayezid, Bursa'ya dönmeden evvel Kosova savaşına müteakiben Sırp Kralının oğlu Lazareviç ile akrabalık bağı kurarak bir anlaşma yaptı. Bayezid Lazareviç'in kardeşi Olivera ile evlendi ve kendisi de Bayezid'in vasalı oldu. Böylece Lazareviç Macar baskısına karşı Osmanlı'yı yanına almış oldu, Bayezid ise bertaraf edilmiş Sırp tehdidinin yeniden ortaya çıkmasını engellemiş oldu. Lazareviç bu anlaşmaya hep sadık kaldı. Bu anlaşma gereği Sırp kuvvetleri Bayezid'in ordusunda görev aldı. Anadolu'daki isyanların bastırılmasında bu kuvvetlerden de istifade edilmiştir. Anadolu'da isyan ateşi yükselirken Bayezid halen Balkanlardaydı. Zira Üsküp ve Priştine bölgelerinde hüküm süren Brankoviç, hakimiyeti altındaki bölgeleri işgal eden Osmanlı'lara karşı mukavemet göstermekteydi. Bayezid, Paşa Yiğit Bey'i Üsküp'e, Firiz Bey'i Feriz'e gönderdi. Gayretli kumandanları sayesinde batı hudutlarının emniyetinin alındığından emin olunca kış bastırmadan Bursa'ya döndü.
Bayezid önce Edirne'de bulunan Timurtaş Paşa'yı Bursa'ya çağırdı. Kış geçip gaza mevsimi (Bahar) gelince gaza emri verdi ve Aydınoğulları Beyliğinin merhametiyle kendi hallerinde yaşayan gayrimüslim bir şehir olan Alaşehir'e yöneldi. Alaşehir halkı önce şehri teslim etmek istemeyip hisarın kapılarını kapattı. Bunun üzerine Bayezid, gaza ve yağma emri verince Alaşehir halkı korkup şehrin kapılarını açtılar. Nihayetinde şehir sulh ile teslim alındı (1390).

alone.. ☕
|