Tekil Mesaj gösterimi
Alt 12.Aralık.2018   #1
DurumuÇevrimdışı
Rwa
Kıdemli Üye
Rwa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Üye No: 33
Üyelik tarihi: 11.Aralık.2018
Şehir:
Mesaj Sayısı: 1,592
Konu Sayısı: 976
Beğendikleri: 9
Alınan Beğeni: 53
HF Ticaret Sayısı: (0)
HF Ticaret Yüzdesi: (%)
Ruh Hali
Kan Grubum:

Standart Rönesans Felsefesi

Rönesans Felsefesi
Avrupa’da XV ve XVI. Yüzyılda yaşanan rönesans hareketinin düşüncesine, bu dönemin felsefe anlayışı.


Rönesans felsefesine damgasını vuran akım, hiç kuşku yok ki, hümanizm olmuştur. Bu dönem felsefesi, insan merkezli bir felsefedir.

Rönesansın, insanüstü olana ya da yalnızca doğal olana karşı, insani boyutu ön plana çıkartan felsefesi, doğal olarak, insan bilgisiyle ilgili problemleri göz ardı ettiği ve mutlak bir gerçekliğin mutlak bir bilgisine sahip olma varsayımının, insanın aktüel bilgisine hiçbir katkı sağlamadığı düşünülen mutlakçılığa; insanın bilişsel faaliyetlerdeki etkinliğini gözden kaçırdığına, ve bütün bir doğayı, doğanın daha aşağı parçaları aracılığıyla tanımladığına inanılan doğalcılığa, kısacası geçmişin ****fiziğiyle doğa bilimlerini belirleyen insansızlaştırma ve kişiliksizleştirme sürecine karşı tavır almıştır.

Rönesans felsefesi, epistemoloji ve mantık alanında ise, bilmenin psikolojik yönlerini ve arzu, istek, duygu, amaç ve yönelimlerle kişiliğin düşünce süreçleri üzerindeki etkisini dikkate almayan rasyonalist bir bilgi anlayışına ve klasik mantığa karşı çıkmış ve pozitif, empirist bir bilgi anlayışı ve yeni bir mantık geliştirmiştir. Bu dönemde, a priori felsefelerin zorunlu düşünce doğruları, insanın bilgiye ulaşma sürecindeki somut başarılarıyla doğrulanan postülalara dönmüştür. Zorunlu doğru düşüncesi ortadan kalkarken, doğruluk insan düşüncesinin bilgilenme sürecindeki başarısına işaret eden arzu edilir bir değer olup çıkmıştır.

Rönesans felsefesinde teori ve pratik arasındaki mutlak antitez yok olup giderken, doğruluk ve yanlışlık mutlak olmayıp, bilginin sonu gelmeyen ilerlemesine bağlı ve göreli olan değerler olarak anlaşılmıştır.

Bilgi teorisi bakımından empirist bir bakış açısı sergileyen Rönesans felsefesinde, insan zihni, yalnızca dış dünyadan gelen izlenimlerin pasif bir alıcısı olarak görülmemiş, zihnin etkinliğini vurgulayan aktivizm, iradecilik, personalizm ve bireycilikle birleşmiştir.



KISACA;

bireyselliğin

yaşanan dünyaya önem vermenin

demokrasinin

bilimin

din yerine aklı öne almanın yeniden canlandırılmasıdır


AYRICA ORTAÇAĞ'IN

dindarlığına

****fiziğine

bireyselliği yok etmeyi amaçlayan hristiyan ahlakına ve

felsefesine tepkidir

  Alıntı

Rwa Üyenin Son 5 Konusu
Baslik Kategori Son Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj
Yavaş gel Atasözleri ve Deyimler Rwa 0 570 08.Ocak.2019 06:20
Üsküdar’da sabah oldu Atasözleri ve Deyimler Rwa 0 668 08.Ocak.2019 06:20
Acı soğan yemedim ki ağzım koksun Atasözleri ve Deyimler Rwa 0 619 08.Ocak.2019 06:20
Acından ölmüş yok, tokundan ölmüş çok Atasözleri ve Deyimler Rwa 0 645 08.Ocak.2019 06:20
Al Külahını, Eyvallahı Da İçinde Atasözleri ve Deyimler Rwa 0 724 08.Ocak.2019 06:19