Tekil Mesaj gösterimi
Alt 07.Ekim.2018   #4
DurumuÇevrimdışı
Baby
Baby - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Üye No: 6
Üyelik tarihi: 04.Ekim.2018
Şehir:
Mesaj Sayısı: 273
Konu Sayısı: 73
Beğendikleri: 47
Alınan Beğeni: 40
HF Ticaret Sayısı: (0)
HF Ticaret Yüzdesi: (%)
Ruh Hali
Kan Grubum:

Standart

Kadim İnsanlar Siyah Irk

Siyah Irk, insanoğlunun ortaya çıktığı Güney Afrika’da kalan, göç etkinliklerine katılmamış ve buranın yerlisi olarak kalmış insan ırkıdır. Bu toplumun genetik olarak çok fazla değişmediği kabul edilir. Zira 2 Milyon Yıl önce başlayıp 100 bin yıl önce etkisini önemli ölçüde yitiren, 10 Bin yıl önce tamamen sona eren buzul çağından en az etkilenen bölge Afrika kıtasıdır. Bilindiği gibi buzul çağı Kuzey ve Güney kutbunda etkili olmuştur. Afrika ise her iki kutpada en uzak mesafede yani Kutupların arasında en uzak enlemde bulunur. Afrika’nın coğrafi olarak bu bölgelerden uzak mesafelerde olması, bunun yanında toprağındaki Radyum elementinin çok düşük miktarda olması insanoğlunun DNA yapısını doğrudan etkileyen radyoaktif tesirlerin etkisini düşük tutmuştur. Günümüze kadar çok az genetik değişimlere maruz kalan bu topluluk halen Afrika kıtasında varlıklarını devam ettirmektedir.


Kuzey İnsanı Sarı Irk

Sarı Irk günümüzde çekik gözlü olarak tabir edilir. Afrika’dan Güney Arabistan’a başlayan ilk göç hareketine katılarak Asya’ya ulaşıp buradan Kuzey Bölgelerine yerleşmiş ve soğuk iklimde yaşayabilmenin imkanlarını bulmuşlardır. -70.000’lerde Asya’ya ayak basan ilk insan toplulukları, henüz ayak bastıkları yeni tabiata alışmaya başladığında dünyanın dört bir yanına göç hareketi başlatmışlardı. Bu göç hareketiyle kuzey bölgelerine yerleşen unsurlar zaman içerisinde lokalize olarak kendi dillerini ve kültürlerini geliştirdiler. Kuzey bölgelerindeki coğrafi yapı ve güneş ışınlarının açısı, dünyanın diğer bölgelerine nispeten çok daha farklı ve tesirli olmuştur. Bu tesirden önemli oranda etkilenen Kuzey İnsanları, zamanla kısalarak güçlü kemiklere sahip hale geldiler.

Sarı Irk, ortaya çıkmasından onbinlerce yıl sonra ortaya çıkan diğer ırkların kökenini teşkil etmekle birlikte tam anlamıyla saf kalamamışlar ve yoğun insan popülasyonu yaşanan Asya’da genlerini miras bıraksalar da saf haliyle günümüze kadar ulaşamamıştır.


Alp İnsanı Beyaz Irk

İlk insanların Asya’ya ayak basmalarından sonra yayılan göç hareketleriyle birlikte daha çok Asya’nın içlerinde kalan ve bu çok geniş tabiatta hızla çoğalarak yayılan Beyaz Irk, diğer ırkların içerisinde sayıca en kalabalık ve dil bakımından en zengin olanlarıdır. Buzul çağının en yoğun olduğu dönemde Asya’daki yoğun radyoaktif etkilerine maruz kalan Beyaz Irk, makul seviyelerdeki kemik yapısı, yuvarlak kafatası yapısı (Brakisefal), muhtelif göz renkleri (Bavi, Yeşil, Ela, v.b.) ve muhtelif saç renkleriyle diğer ırklardan bariz şekilde ayrılmıştır. Asya’nın zengin ve kolay tabiatında hızla çoğalarak yeryüzünün en kalabalık ırkı haline gelmiş ve günümüzdeki pek çok toplumun temelini teşkil etmiştir.
Muhakkak ki Yeryüzünün en kalabalık ve kozmopolit bölgesi olan Asya’da saf kalmak mümkün olamamıştır. Günümüzdeki pek çok toplumun temelini teşkil etse de, genetik yapısı müstakil kalamamış ve karışımlar sonucunda günümüze orijinal DNA’larıyla ulaşamamıştır.


Irkların Melezleşme Süreci ve 2. Derece “Melez” Irklar

100 Bin yıl önce ilk insanlar ortaya çıktı, 70 Bin yıl önce Asya’ya göç etti ve 40 Bin yıl önce ilk Irklar ortaya çıktı. İnsanoğlunun genetik olarak ayrışması ve çeşitlilik kazanmasından sonra ortaya çıkan “Birinci Derecede Irklar”, bir süre pastorize olarak varlıklarını sürdürmeye devam etseler de Aynı coğrafyayı paylaşan topluluklar zaman içerisinde birbirleriyle irtibat kurarak akrabalık bağları kurmaya başladılar. Bu iletişim ve akrabalık bağları genetik çeşitliliği arttırarak yeni ırkların, yeni toplumların ve yeni dillerin ortaya çıkmasına zemin hazırladı.

İlk insanların ortaya çıkması ve Asya’ya göç ederek birinci derecedeki Irkların ortaya çıkması (Siyah – Sarı – Beyaz) onbinlerce yıl sürdü. Tabi imkanların kısıtlı olması ve tekerlek, hayvan evcilleştirme, tarım gibi temel teknolojilerin henüz ortaya çıkmadığı tarih sürecinde toplumların yayılması, çoğalması ve çeşitlilik kazanması onbinlerce yılda ancak gerçekleşebilmişti. En iyimser tahminlere göre ilk ırkların ortaya çıktığı tarihlerde Dünya üzerinde yaşayan insanların sayısı birkaçyüzbindir (-30.000’li yıllar). Bu yıllarda etnik olarak ayrılan insanoğlu, bir süre sonra iklimsel etkiler sebebiyle zorunlu göçler yapmak zorunda kaldılar. Bu zorunlu göç hareketi ikinci derecede ırkları ortaya çıkartmıştır.

  Alıntı