Tarihin ilk melez ırkları şu şekildedir ;
- Amerindler (-30.000)
- Mongoloidler (-17.000)
- Semitikler (-15.000)
İlk çağ başladığında (-10.000) Artık dünya 3 saf, 3 melez ırk vardır.
Toplumsal karışımların ilk ortaya çıkarttığı ırklardan biri Amerind’ler olmuştur. -25.000 lerde Yoğun olarak Sarı Irk ve az miktarda Beyaz Irk Siyah Irk’ın karışımı ile Amerind’ler olarak isimlendirdiğimiz melez bir ırk ortaya çıktı. Bu ilk melez Irk’ın yine kuzey bölgelerinde varlıklarını sürdürdüğünü biliyoruz. Bu tarihlerde Kuzey Bölgelerinde buzul etkisi oldukça artmıştı ve Kuzey Amerika ile Kuzey Asya buzullar ile birbirlerine bağlı durumdaydılar. Zira Amerika ve Asya’yı birbirine bağlayan boğaz henüz ayrılmamıştı ve insanların zorlanarak da olsa geçebileceği iklim koşullarına sahipti. Ağırlıklı olarak Sarı Irk’ın genlerini taşıyan ve ilk melez ırk olan Amerind’ler, günümüzden 25.000 yıl önce Sibirya’dan Kuzey Amerika’ya bağlanan Bering Boğazı üzerinden Amerika kıtasına ayak bastılar. Amerikalı yerlilerin ataları olan bu topluluk, bize tarihin derinliklerinden bugüne kadar bozulmadan ulaşan en saf ırk olma özelliğini taşıyor. Günümüzde halen genetik olarak karışmamış az sayıda da olsa Kızıl Derili (Amerind) bulunmaktadır.
İlk melez Irk Amerind’lerin -30.000’lerde ortaya çıkmasından ve Amerika Kıtasına ayak basmasından sonra önemli bir iklimsel değişiklik meydana geldi. Zaman zaman şiddeti artan, zaman zaman azalan buzul iklimi, -20.000 den sonra yoğun şekilde soğumaya ve etkisini arttırmaya başladı. Nihayet -18.000 yılında Zirve noktasına ulaştı ve Yerküre uzun süredir tanık olmadığı bir iklimsel soğumayla karşı karşıya kaldı. Kuzey ve Güney kutbu yoğun buz kütleleriyle kaplandı. Deniz seviyesi yaklaşık 130 Metre aşağı çekildi. Kuzey bölgelerindeki sıcaklık -70 derecelere kadar düştü. Yaşanması imkansız iklim koşullarının etkisiyle Kuzey bölgesindeki insan toplulukları Güney’e, Asya bozkırlarına doğru göç etmek mecburiyetinde kaldılar. Bu zorunlu göç hareketi, Tarihin en yoğun etnik karışımlarını ortaya çıkarttı. -25.000’deki buzul çağından önce Dünyanın farklı coğrafyalarına yerleşerek buralarda oluşan Genetik ve Kültürel farklılıklar -18.000 ‘lerdeki zorunlu göç hareketleriyle bir keşmekeşi ve genetik karışımı ortaya çıkartılar.
70 bin yıl önce Afrika’dan göçen İlk insanlar, ayak bastıkları ve çoğalarak dağıldıkları Asya kıtasında tekrar bir araya geldiler. Kuzey’deki Sarı Irk, Asya içlerindeki Beyaz Irk ve Afrika ile kısmen Arap Yarımadasında varlıklarını sürdüren Siyah Irk, birbirleriyle karşılaşarak yeni akrabalık bağları kurmaya başladılar. Bu akrabalık bağları, kuşkusuz ki düzenli ve planlı olmamıştır. Ortaya çıkan keşmekeş, var olabilme mücadelesi ve iklimsel şartlar, çok sayıda insan topluluklarının bir araya gelmesine ve bir araya getirdikleri genetik, kültürel ve inanç değerlerini de yoğurarak yeni Irkların, yeni kültürlerin ortaya çıkmasına zemin hazırladı.
Bu keşmekeşin ilk meyvesi Mongoloidler oldu. Kuzeyden inen Sarı Irk, daha önce bir bölümü Kuzey’den, Bering boğazından Amerika’ya geçen, bir bölümü Asya’da kalan Amerindler ve az miktarda da olsa İç Asya’da yerleşik olarak yaşayan Beyaz Irk’ın oluşturduğu ilk ve yoğun akrabalık ilişkisi neticesinde Mongol Irkı ortaya çıktı (-17.000). Kuzeyden ilk inen Amerind’ler’in bir bölümü Karışmadan varlıklarını sürdürdülersede diğer bir bölümü Asya’nın doğusuna doğru göç hareketi başlatıp önce Beyaz Irk’la az miktarda karışarak, sonrasında yine Kuzey bölgesinden aşağı göç hareketi başlatan Sarı Irk ile yoğun karışım içine girdiler. -18.000’de başlayan bu karışım, yaklaşık Bin yıl içerisinde lokalize olarak yeni bir Melez Irk’ın ortaya çıkmasıyla sonuçlandı. Bugün Asya’nın kadim sahiplerinden biri olan Mongol Irkı, zaman içerisinde kendi dillerini geliştirmiş ve müstakil bir Melez Irk haline gelmiş oldular.
Amerindler ve Mongoloidlerden sonra yeni bir Irk daha ortaya çıktı. “Semitikler”. Kuzeydeki toplumsal karışım ve birbirlerinden genetik olarak ayrılan İnsan topluluklarının bir araya gelmesi ile yeni Akrabalık bağlarının oluşması, Kuzey’de olduğu gibi Güney’de de benzer şekilde tezahür etti. Buzul çağından etkilenen Kuzey Kutbu, İç Asya’nın kuzey bölgelerinde iklimsel soğumaya yol açmıştı. -18.000 lere kadar sıcak bir iklime sahip olan Kuzey İç Asya, iklimlerin soğumasıyla bu bölgede yaşayan toplumların daha sıcak olan Güney bölgelerine göç etme ihtiyacını ortaya çıkarttı. Kutup bölgelerine yakın yaşayan Amerinler ve Sarı Irk İç Asya’nın Kuzey bölgelerine doğru, İç Asya’nın Kuzey Bölgelerinde yaşayan Beyaz Irk ise daha sıcak olan Güney bölgelerine doğru göç hareketi başlattılar. Güney bölgelerinde ağırlıklı olarak -70.000’lerde Afrika Kıtasından Arabistan yarımadasına göç eden, ilk göç hareketinden beri bu bölgede yaşayan Siyah Irk mensubu bir topluluk bulunuyordu. Arap Yarımadasının güneyinde, Aden körfezi civarında bulunan bu topluluk, -70.000 den bu yana bu bölgede yerleşik bulunuyorlardı. -18.000’lerdeki sert iklim değişikliği, başlayan göç hareketi neticesinde güney bölgelerine göç eden Beyaz Irk’tan Arap Yarımadasına kadar ulaşanlar burada Siyah Irk ile akrabalık bağı oluşturdular. -18.000’lerde başlayan göç hareketlerinin Arap yarımadasına ulaşması ve bu bölgedeki toplumlarla karışması süreci takriben -15.000’lerde tamamlandı. Bu akrabalık bağı, tarihin sonraki etaplarında “Semitik kavimler” olarak adlandırılan toplulukların ataları olmuşlardır.
İlk insanların 100 Bin yıl önce Güney Afrika’da başlayan serüveni Buzul Çağlarının yoğun tesiri ve tabi imkanların yetersizliğine rağmen onbinlerce yıl devam etti. -10.000’li yıllara gelindiğinde artık çok şey değişmiştir. Asya’ya yayılan İnsan toplulukları genetik olarak birbirinden farklı özelliklere sahip Irk’lar haline gelmişler, ayrı dilleri konuşan ayrı toplumlar oluşturmuşlardı. Üstelik İnsanoğlunun çoğalmasını ve teknik kabiliyetler kazanabilecek seviyeye ulaşmasını engelleyen en önemli unsur olan Buzul Çağı -10.000’lerde tamamen sona ermişti. Artık yeryüzü İnsanoğlu için daha yaşanabilir bir tabiata sahiptir. Bu tarihten sonra İnsanoğlu hızla çoğalarak araç gereçler üretmeye, resim çizmeye, düşündüklerini ifade etmeye ve medeniyetler kurmaya başladılar. Önce Siyah, Sarı ve Beyaz olarak 1. Derecede 3 farklı Irk ortaya çıkmış, bu Irkların karışımıyla 2. Derecede Melez Irklar olan Amerindler, Mongoloidler ve Semitikler oluşmuştu. Şimdi toplumların medenileşmesiyle 3. Derecede Türemiş Irklar ortaya çıkmaya başlayacaktır.
Tarih -10.000 ile -5.000 yılları arasındaki döneme Taş Çağı adını verir. Bu çağda İnsanlar Taş ve Toprağı daha iyi kullanarak avlanma aletlerini üretmiş, Ateşi daha iyi kullanarak toprak kap ve çanaklarda yiyeceklerini pişirmeye başlamış, toplumsal değerler ve töreler edinmiştir. Yaşamın Paleotik çağa göre (-100.000 ile -10.000 arası) daha kolay idame edilebilir olması, araç ve gereçlerin kullanılarak temel ihtiyaçların daha hızlı edinilebilmesiyle insanoğlu hızla çoğalmıştır. Öyle ki -10.000’den önce 1 Milyon civarında olduğu düşünülen İnsan nüfusu, --8.000 li yıllarda 5 Milyona ulaşmıştır. Bu yoğun nüfus artışı ile yeni türeyen nesiller birbirlerine daha hızlı karışmaya, bulundukları coğrafyalarda sıkışmalarına, göç hareketleriyle yoğun akrabalık bağlarının kurulmalarına başlamıştır. Bu akrabalık bağları neticesinde ortaya çıkan 3. Derecede “Türemiş” Irklar ortaya çıkmış oldular.
|