Karaton Dönemi (412-422)
Karaton, Uldız’dan siyasi istikameti belirlenmiş, taşları yerine oturmuş bir imparatorluk devraldı. Batı Roma ile iyi ilişkiler kurulmaya başlanmıştı. Bu doğrultuda Batı Romanın üzerine çok fazla gidilmiyordu. Bu iyi ilişkiler Doğu Roma için geçerli değildi. Ancak Karaton döneminde Doğu Romanında fazlaca üzerine gidilmedi. Karaton 10 Yıl kadar yönetimi elinde bulundurdu. Bu süre zarfında Karadeniz bölgesinde Hun varlığını sağlamlaştırarak bölgedeki teşkilatlanmayı güçlendirdi. Karaton döneminde fazlaca önemli gelişmeler ortaya çıkmadı. Karaton dönemi, Avrupa Hunları için durgun sayılabilecek bir dönem olmuştur.
Rua Dönemi (422-434)
Karatonun ölümünden sonra Hunların yönetimi hükümdar ailesince ortak yönetildi. Kardeş olan Rua, Muncuk, Aybars, Oktar ülkeyi birlikte yönettiler. Rua devletin başına geçti. Doğu kanadını Aybars, batı kanadını ise Oktar yönetti. Muncuk ise kısa bir süre sonra öldü.
Rua döneminde Doğu Roma’nın Hunlar üzerinde bazı beşinci kol faaliyetleri başladı. Doğu Roma imparatoru II. Theodosius, Hunlara bağlı olan barbar kavimleri kışkırtmaya ve Hun birliğinden ayırmaya çalışıyordu. Casusların yaklanması ve Doğu Romanın faaliyetlerinin ortaya çıkması üzerine Rua Doğu Romanın üzerine yürüyerek önemli bir savaş kazandı. Bu savaş sonrasında Doğu Roma ilk kez Vergiye bağlandı. Uldız döneminde iyi ilişkiler içine girilen Batı Roma ile Rua dönemindede iyi ilişkiler devam ettirildi. Rua döneminde Batı Roma’da iç karışıklıklar ortaya çıkmıştı. Bu durumdan faydalanmak isteyen Doğu Roman imparatoru II. Theodosius, ordularını Batı Roma’ya gönderdi. Batı Roma’nın Rua’dan yardım istemesiyle, Rua güçlerini Batı Roma’ya gönderdi. II. Theodosius’un ordusu Hunları karşısına almak istemedi ve geri döndü. Takip eden yıllarda Doğu Roma, Hunlara bağlı kabileleri kışkırtmaya devam etti. Rua bunun üzerine Doğu Romalı tüccarların Hun toprakları içine girmesini de yasakladı.
Attila Dönemi (434-453)
434 yılında, Rua’nın ölümüyle yönetim, Rua’nın kardeşi Muncuk’un iki oğluna kaldı. Bleda ve kardeşi Attila, bu dönemde imparatorluğun yönetimine geçtiler. Yaşça büyük olması nedeniyle yönetim Bleda daydı. Ancak Bleda, yeteri kadar varlık gösteremedi. Savaşlarda başarısız sonuçlar alması nedeniyle genellikle savaşları Attila yönetiyordu. Zamanla Attila, Ağabeyi Bledanın başarısız idaresi ve katıldığı savaşlarda varlık gösterememesi nedeniyle kardeşi Attila ile mücadeleye girdi. İmparatorluk 10 yıl kadar bu şekilde yönetildi. Ancak Attila, 445 yılında ağabeyi Bledayı öldürerek yönetimi tek başına eline aldı.
Attila’nın amacı, hem Doğu hem Batı Romayı egemenliği altına almaktı. Uldız döneminden bu yana Batı Roma ile iyi ilişkiler içine girilmişti. Ancak Attila, bu şekilde devam etmeyecekti.
Doğu Roma ile ilişkiler zaten kötüydü. Daha önce Doğu Roma üzerine birkaç kez yürünmüş ve baskı altına alınmıştı. Doğu Roma halen Hunlara vergi ödüyordu. Ancak Doğu Roma’nın Hunlar üzerindeki oyunları halen devam ediyordu. Ruanın ölümünden hemen sonra Attila, Doğu Romanın üzerine yürüdü ve savaşı kazanarak Margos antlaşması imzalandı. Bu antlaşmayla vergi iki katına çıkartıldı.
Doğu Roma, antlaşmayı imzalasada antlaşmanın şartlarına uymuyordu. Bunun üzerine Attila, 441 yılında tekrar Doğu Roma’nın üzerine yürüdü. Trakyaya kadar ilerledi ve vergi üç katına çıkartıldı. Böylelikle Balkanlar yoluda açılmış oldu.
Doğu Roma, Hunlara karşı faaliyetlerine devam etti. Yine antlaşmaya aykırı hareket ederek Hunlara bağlı kavimleri isyana teşvik etti. Ticaret kurallarını çiğneyerek tüccarlarını Hun topraklarına gönderdi. Attila, bu kez Doğu Romanın üzerine iki koldan saldırıya geçti (447). Bi kolu Yunanistandan girerek Tselya’ya kadar ilerledi. Diğer koldan Sofya, Lüleburgaz, Flibe şehirlerini ele geçirdi. Bugünki Büyük Çekmece yakınlarına kadar ulaştı. Bu ilerleyişten sonra Doğu Roma tekrar barış istedi. Antolyos antlaşması imzalandı ve vergi üç katına çıkartıldı, savaş tazminatı ödetildi ve Tunanın güneyindeki bölge Doğu Roma askerlerinden arındırıldı.
Attila, yılında Batı Roma imparatorunun kızıyla evlendi (451). Karısının çeyizi olarak Batı Roma topraklarının yarısını istedi. Bunun üzerine Batı Roma ve Hun İmparatorluğu büyük bir savaşa girdi. Attila ordularını, Batı Romanın asker deposu olarak görülen Galya’ya gönderdi. Attila buraya 200 bin kişilik bir orduyla geldi. Ordunun 100 Bin’i Hunlardan, 100 Bin’i kendisine bağlı kavimlerden oluşuyordu. Batı Roma’da denk bir kuvvetle savaşa katıldı. Ordular Katalon ovasında karşı karşıya geldiler. Savaş 24 saat sürdü. İki tarafta çok ağır kayıplar verdiler. Buna rağmen savaş henüz sonuçlanmamıştı. Ancak Batı Roma Askerleri, aynı gece askerlerini geri çekti ve yenilgiyi kabul etti. Attila, Galyayı işkal ederek yenilmezliğini tüm dünyaya kabul ettirmişti artık.
Attilanın amacı Doğu Romayı tamamen kendisine bağlamaktı. Kesin sonuç almak için 452 yılında bir sefer daha düzenledi. Romanın artık karşı koyacak gücü yoktu. Attila, ordusuyla Alpleri aşarak Po ovasına indi ve İtalyanın kuzey kentlerini ele geçirerek Roma önüne kadar ilerledi. Papa 2. Leo, Attilanın huzuruna çıkarak Attilanın romaya zaten hakim olduğunu söyleyerek Hristiyanlığın merkezi olarak kabul edilen Roma’nın yıkılmamasını talep etti. Bu dönemde bölgede Veba salgını sorunu vardı. Attila bu seferle Doğu Romayı egemenliği altına almış oldu. Bölgedeki Veba salgını nedeniyle daha fazla ilerlemedi ve vergiyi arttırarak geri döndü.
Attila, 453 yılında şüpheli bir şekilde öldü. Bazı tarih kaynakları Attilanın karısı tarafından zehirlendiğini ifade eder.

alone.. ☕
|