Tekil Mesaj gösterimi
Alt 07.Ekim.2018   #2
DurumuÇevrimdışı
Baby
Baby - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Üye No: 6
Üyelik tarihi: 04.Ekim.2018
Şehir:
Mesaj Sayısı: 273
Konu Sayısı: 73
Beğendikleri: 47
Alınan Beğeni: 40
HF Ticaret Sayısı: (0)
HF Ticaret Yüzdesi: (%)
Ruh Hali
Kan Grubum:

Standart

Sulu Çor Dönemi (717-738)

Sulu Çor, Çin’in desteğiyle bağımsızlığını ilan ederek Göktürk birliğinden ayrıldı ve Baka Tarkan ünvanı ile yönetimi eline aldı. Kapagan Kağan dönemindeki isyan bastırma hareketleri ve Kağanın sert tutumu nedeniyle Göktürk birliğinde kalmak istemeyen On-Ok boylarının önemli bir kısmı, Türkeşlerin bağımsızlığını ilan etmesiyle Göktürklerden ayrılıp Türkeşlerin hakimiyeti altına girdiler.

Göktürk hakimiyetinden çıkan Türkeşler, On-Ok’larında kendilerine bağlanmasıyla güçlenerek bulundukları bölgede hakimiyet kazanmaya başladı. Talas Irmağı kıyısındaki Balasagun şehrini başkent yaparak hakimiyet sahasını genişletmeye başladı.

724 yılına gelindiğinde Emeviler (Arap Orduları) asyanın içlerine doğru ilerlemeye başlamışlardı. Maveraünnehire kadar ilerleyen Emeviler, Türkeşler için tehdit oluşturmaktaydı. Sulu Çor’un komutanı olan Kül Çor, ordularını hazırlayarak ilk sınavını Emevilere karşı verdiler. İlerleyen Emevi ordusunu mağlup eden Türkeşler, Emevilerin Maveraünnehirden daha fazla ilerlemesini engelledi ve Araplar bu savaştan sonra geri çekilmek zorunda kaldılar. (Arap kaynaklarında bu savaşlarda Türkeşler yalnızca Türkler olarak geçmektedir. )

Emevilerin başında bulunan Halife Ömer (Hz. Ömer değildir) Maveraünnehire girmek için çaba sarfetse de başarılı olamamış ve geri çekilmişlerdir. Araplar için asya içlerindeki ilk hedef olan Maveraünnehir’de Arap karşıtı hareketler baş göstermeye başlamıştı. Emeviler için olumsuz bir durum teşkil ettiği için bu durumdan istifade eden komutan Kül Çor, ordularıyla Emevilerin üzerine yürüyerek Maveraünnehiri geçip Semerkanta ilerleyerek Emevi ordularını mağlup etti. Bu mağlubiyetten sonra Maveraünnehire tayin edilen Emevi valisi El Harişi, itaat etmeyen Maveraünnehir halkını öldürmeye başlayınca Araplara karşı düşmanlık oluşmuş ve halk kütleler halinde Türkeşlere sığınmaya başlamıştır.

724 yılında Halife Hişam, vali el Harişiyi azlederek yerine Müslim Bin Zait’i vali tayine tti. Bu dönemde Emevi ordusunun içerisinde iç karışıklıklar meydana gelmekteydi. Müslim Bin Zait, ordularıyla Ferganaya doğru ilerlemekteyken karşısına bu kez Kül Çor değil bizzat kağan Sulu Çor çıkmıştı. Müslim Bin Zait, savaşa girmeyerek geri çekildi ancak 11 gün süren yorucu geri çekilme yürüyüşü Emevi ordusunu zor durumda bıraktı. Öyle ki yüklerini yakmak zorunda kalan Emevi ordusu, kuraklık ve susuzluktan dolayıda ağır kayıplar verdi. Bu ağır yenilgiden sonra Araplar saldırı durumundan savunma durumuna geçtiler.

725 yılına gelindiğinde Araplar Maveraünnehir bölgesinde oldukça zor durumdaydılar. Sulu Çor, Emevilerin içinde bulunduğu zor durumdan istifade ederek Buharayı zaptetti. Emeviler Semerkand ve Debusiya bölgesinde iki küçük kalede sıkıştılar. Emevi valisi Sulemi, yerli halka pek çok haklar tanımasına rağmen önceki vali döneminde yaşanan kötü muamelelerden ötürü halk tarafından sevilmiyordu. Bu nedenle bölge halkı tarafından desteklenmeyen Emevi askerleri ciddi su sıkıntısı çekmekteydi. Zor durumda kalan Araplar, Türkeşler üzerlerine geldikçe geri çekiliyor ve mücadeleden kaçınıyorlardı.


Kül Çor Dönemi (738 – 766)

Göktürklerin güçlenmesini önlemek için Türkeşleri destekleyen Çin, bu sefer Türkeşlerin güçlenmesi karşısında Türkeşlerin ikiye bölünmesi için Kül Çor’u desteklemeye başladı. Çinin bu desteğini alan Kül Çor, 738 yılında Maveraünnehir’den dönüşünden Sulu Çor’u öldürerek yönetimi ele geçirdi. Kül Çor’un Çin desteğiyle Sulu Çor’u öldürmesi Türkeşler arasında bölünmeye sebep oldu. Kül Çor’u desteklemeyenler ayaklanarak kendi yönetimlerini ilan etti. Bu bölünme ile Türkeşler Kara Türkeşler ve Sarı Türkeşler olarak ikiye ayrıldı. Sarı Türkeşler olarak anılan Kül Çor ile Kara Türkeşler olarak anılan Turnoca (Tumoçe) mücadelesi Türkeşlerin zayıflamasına sebep oldu.

Kül çor, Kara Türkeşleri mağlup ederek kendisine Baka Tarkan ünvanını verdi. Kül Çor’un güç kazanması üzerine, Çin bu sefer Kül Çor’un zayıflaması için Kara Türkeşlere destek verdi. Çin, bu politikası ile her güç kazanan liderin karşısına desteklediği bir lideri çıkartarak gücünü zayıflatıyor, desteklediği liderin güç kazanması durumunda da başka bir lideri destekleyerek güç kazanan liderin gücünü zayıflatıyordu. Bu Çin’in Türklere karşı kullandığı başlıca ve kadim politikaydı ve maalesef bu politika her dönemde Türkler üzerinde etkili oluyordu.

742 yılına gelindiğinde Kara Türkeşlerin başında İl Etmiş Kutluk Bilge bulunuyordu. 738 den itibaren Çin faaliyetleriyle ortaya çıkan Kara-Sarı Türkeş mücadelesi Türkeşleri yıpratarak zayıflatmaya başladı. Bu dönemde bölgede güç kazanan Karluklar, Türkeşlerin mücadelesine müdahil olmaya başladılar. Zamanla güç kazanan Karluklar, İç mücadeleler ile zayıflayan Türkeşler üzerinde üstünlük sağladı ve 766 yılında Türkeşleri mağlup ederek bulundukları coğrafya üzerinde Karluklar Devletini kurdular.






alone.. ☕
  Alıntı