Tekil Mesaj gösterimi
Alt 07.Ekim.2018   #2
DurumuÇevrimdışı
Baby
Baby - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Üye No: 6
Üyelik tarihi: 04.Ekim.2018
Şehir:
Mesaj Sayısı: 273
Konu Sayısı: 73
Beğendikleri: 47
Alınan Beğeni: 40
HF Ticaret Sayısı: (0)
HF Ticaret Yüzdesi: (%)
Ruh Hali
Kan Grubum:

Standart

Selçuklu Hakimiyet Dönemi (1081 – 1132)

Kardeşinin vefatı ve Yeğeni Hıdır Han’ın ülke yönetiminin sorumluluğunu taşıyamaması üzerine Batı Karahanlıların başına geçen Ahmet Han, ülke yönetimini devraldığı yıllarda büyük sorunlarla karşı karşıya kaldı. Babası İbrahim Han döneminde ülke yönetiminde danışılan bir merci olarak atanan din adamları, git gide söz sahibi olmaya, danışılmanın ötesinde şerh koymaya ve buyruk vermeye başlamışlardı. Bu çok başlılık Büyük Kağanın mevkisinin otoritesine gölge düşürmekteydi.

Babasının görevlendirdiği ve devlet idaresinde itibarlı hale getirdiği din adamlarına karşı otorite kullanamayan İbrahim Han, kendisini politik mücadeleler içerisinde buldu. Bu politik mücadeleler zamanla çözülemeyen sorunlar haline gelince ülke idari açıdan çıkmaza girmiş, iç ihtilaflar hat safhaya çıkmıştı. Ahmet Han, sarsılan otoritesi ve iç karışıklıklarla ülkesini ancak 7 yıl yönetebildi. Batı Karahanlılar iç karışıklıklarla boğuşurken İç Asyanın Doğusunda güçlenen ve yükselen Büyük Selçuklu Devleti için bu önemli bir fırsattı. Selçuklu Devletinin başında bulunan Melikşah Han, bu fırsatı değerlendirerek Batı Karahanlıları himayesi altına almak amacıyla Buharayı zaptetti (1089). Ahmet Han, Buharanın zaptedilmesine karşı koyamayınca Melikşah kısa bir süre sonra Batı Karahanlıların en önemli şehri olan Semerkand’ıda zaptederek topraklarına dahil etti. Batı Karahanlı şehirlerini bir bir zapteden ve direnişle karşılaşmayan Melikşah, Batı Karahanlıların merkezi konumunda olan Özkent’i alarak Ahmet Han’ı esir aldı. Artık Batı Karahanlılar Büyük Selçuklu Devletine boyun eğmişti.

Melikşah, Batı Karahanlıların tüm önemli şehirlerini ve başkentini zaptetmiş ve kağanını esir almıştı. Artık ülke tam olarak Selçuklu Devletinin otoritesi altındaydı. Ülke yönetiminde söz sahibi olan Din alimleri, Selçuklu Himayesini kabul etmeyerek Batı Karahanlı ordusunun temel gücünü teşkil eden Çiğil boyunun lideri Süleyman’ı Büyük Kağan yaparak ülkenin başına getirdiler. Bunu öğrenen Melikşah Han, tehlikeyi bertaraf etmek için Semerkand’a sefere çıkarak hem Süleyman Han’ın güçlenmesini önlemek, hem de Din alimleri üzerinde de otorite kurmak amacıyla Semerkand’ı yeniden zaptetti.

Batı Karahanlı toprakları Büyük Selçuklu Devleti tarafından zaptedilmiş, siyasi otoriteleri ortadan kaldırılmış, ordusu küçülerek zayıf düşmüş durumdaydı. Selçuklu Devletinin himayesini kabul etmek zorunda kalan Batı Karahanlılar, Melikşah Han’ın izniyle saltanat ailesinden Mesut Han’ı başa getirdiler. Artık Batı Karahanlılar liderlerini kendileri seçmiyor, Selçuklu Devleti tarafından tayin ediliyordu. Melikşah’dan sonra gelen Selçuklu Sultanı Berkyaruk 1097 yılında Süleyman Han’ı, 1099 yılında da Cebrail Han’ı Batı Karahanlıların lideri olarak tayin etti.

Selçukluların gölgesinde varlıklarını sürdürmek zorunda kalan Batı Karahanlılar, Selçuklu Sultanlarının uygun gördüğü,itaatkar ve sadık liderler tarafından yönetilmekteydi. Berkyaruk’un görevlendirdiği Cebrail Han’da bu liderlerden biriydi ancak diğerleri kadar itaatkar ve sadık bir lider değildi. Her ne kadar Selçuklu Sultanı tarafından görevlendirilmiş olsa da Karahanlıların istikbalini Selçuklu Sultanlarının emirlerinden daha çok önemsiyordu. Bu yönünü fırsatını bulana dek göstermeyen Cebrail Han, Selçuklu sultanları arasında saltanat mücadelesi baş gösterince Karahanlıların yeniden bağımsızlığına kavuşması için ilk hamlesini yaptı ve hem Selçukluların Karahanlıların elinden aldığı Horasan şehrini zaptetti (1100). Selçuklu her ne kadar saltanat mücadelesi içerisinde bulunsa da Selçuklular teşkilatlı sağlam bir devlet yapısına sahipti. Selçukluların şark valisi Sencer, Cebrail Han’ın bu isyan hareketine karşı ordusuyla Horasan’a girerek Cebrail Han’la mücadeleye girişti. Mücadeleyi kazanan Sencer, Cebrail Han’ıda esir aldı ve idam ettirdi.

Cebrail Han’ın idam edilmesiyle Karahanlıların son bağımsızlık umudu da hüsranla sonuçlanmıştı. Karahanlılar yıkılma sürecini yaşarken Selçuklular Anadolu coğrafyasına girmiş, Doğu Roma İmparatorluğunu dize getirerek sınırlarını Batıdaki verimli topraklara doğru genişletmişti. Selçukluların batıya doğru yönelmesi ve Anadolu coğrafyasını daha çok önemsemesiyle Asya içlerindeki politikalar Şark valisi Sencer tarafından idare ediliyordu.

Sencer, Cebrail Han vakasından sonra Karahanlıların başına daha güvenli birini geçirmek zorundaydı. Bu görev için enuygun aday yeğeni olan Süleyman Hanın oğlu Muhammed Han dı. Muhammed Han hem Karahanlı sülalesindendi hem de Karahanlılar ile kurduğu akrabalık bağı ile yeğeni olarak küçük yaştan beri yanında ve kontrolünde yetişmişti. Cebrail Han’ın idam edilmesinden sonra Karahanlıların liderliğine Muhammed Han geldi (1102) ancak her ne kadar Karahanlı sülalesinden olsa da Sencer’in yeğeni olması hasebiyle Saltanat sülalesi tarafından kabul görmüyordu. Batı Karahanlıların önde gelen aileleri Muhammed Han’ın idaresine karşı hep muhalif konumda yer aldılar. Her ne kadar kabul görmese de dayısı Sencer’in desteğiyle 27 yıl gibi uzun bir süre Batı Karahanlıların liderliğini devam ettirdi ve hakimiyet döneminde sürekli olarak muhalif ailelerle mücadele etmek zorunda kaldı. 1029 yılında geçirdiği bir rahatsızlık sebebiyle felç olunca liderliğini kabul etmeyen Batı Karahanlılar, saltanat ailesiyle birlikte büyük bir isyan hareketine giriştiler. Muhammed Han, emrine verilen askeri güçlerle bu isyana karşı koyabilecekken tedirginlikle dayısı Sencer’den yardım talep etti. Sencer ordularıyla birlikte yola çıkmıştı ancak Muhammed Han, kendi güçleriyle isyanı bastırmıştı. Muhammed Han’ın bu basiretsiz tavrına sinirlenen Sencer, onu yönetimden alarak yerine Muhammed Tamgaç Han’ı Batı Karahanlıların liderliğine geçirdi (1029). Muhammed Han, bu olaydan kısa bir süre vefat etti.
Sencer, Muhammed Han’dan sonra Muhammed Tamgaç Han’ı, birkaç ay sonra Ahmed Kadir Han’ı, 1030 yılında Hasan Han’ı, 1132 yılında İbrahim Tamgaç Han’ı, birkaç ay sonra da 2. Mahmud Han’ı karahanlıların liderliğine atadı. Sencer, kısa süreli liderler atayarak Batı Karahanlıların bir lider etrafında toplanmasını engellemeyi amaçlıyordu. Zira Batı Karahanlı Devleti artık varlık gösteremeyen, ordusu zayıf düşmüş, bir anlamda Selçukluların vilayetine dönüşmüş bir devlet durumundaydı. Bu durumu muhafaza etmek amacıyla üzerine çok büyük işler düşmeyen kısa süreli Han’lar atayarak Batı Karahanlıları siyasi bir boşluk içinde tutuyordu.






alone.. ☕
  Alıntı