Batı Karahanlıların Zayıflaması ve Yıkılması
2. Mahmud Han döneminde Doğu Karahanlı Devleti, Moğol istilacıları olan Karahıtayların saldırılarına maruz kalıyordu ve önemli şehirlerini bir bir kaybediyordu. Adım adım Batı Karahanlı sınırlarına yaklaşan Karahıtay tehlikesine karşı büyük bir tedirginlik hakimdi. Sencer, önemli bir tehlike olan Karahıtaylılarla karşı karşıya gelmemek için Batı Karahanlıların idaresine müdahil olmamaya başlamıştı. Bu sebeple de 2. Mahmud Han’dan sonra birini atamamıştı. Üstelik bizzat atadığı 2. Mahmud Han’a herhangi bir destekte vermiyordu.
1137 yılına gelindiğinde Karahıtaylılar Doğu Karahanlıları hakimiyet altına aldıktan sonra Batı Karahanlı topraklarına da girmeye başladılar. Doğu Karahanlılarla sınır şehri olan Hocent artık Karahıtaylıların istilası altındaydı. 2. Mahmud Han karşı koymak için kendisine bağlı birliklerle Hocend’e girdi ancak kalabalık Karahıtaylılar karşısında başarılı olamayınca Semerkand’a çekilmek zorunda kaldı. Bu mağlubiyet Karahıtaylılarla yıllarca savaşan Karluk boyunun büyük tepkisine sebep oldu. Hem Doğu Karahanlılar hem de Batı Karahanlıların Karahıtaylılar karşısındaki basiretsizliğine isyan eden Karluklar, 2. Mahmud Han’la mücadele içerisine giriştiler. 2. Mahmud, hem Karahıtaylılarla hem de Karahıtaylılarla yıllarca savaşan Karluklarla mücadele içerisine girişmek zorunda kaldı.
2. Mahmud Han, Karlukların baskılarına karşı Sencer’den yardım istemek zorunda kaldı. Kendisine Karahıtaylılara karşı destek vermeyen Sencer, Karluklara karşı olan mücadelesi için yardım birlikleri gönderdi. Karluklar, Sencer’in yardımıyla güçlenen 2. Mahmud Han’ı deviremeyince tekrar Karahıtaylılarla mücadeleye giriştiler.
Karahıtaylılar tüm karşı koymalara ve mücadelelere rağmen ilerleyişlerini sürdürerek Katvan şehrine kadar ilerlediler.Karahıtaylılar artık sadece Batı Karahanlılar için değil Selçuklular içinde bir tehlike unsuru oluşturmaya başlamışlardı. Önceleri Karahıtaylılara karşı 2. Mahmud Han’ı desteklemeyen Sencer, Karahıtay tehlikesine karşı zorunlu olarak 2. Mahmud Han ile işbirliği yapmak zorunda kaldı. 2. Mahmud Han, Sencerin desteğine rağmen Karahıtaylılara karşı galip gelemeyince Karahıtaylılar Maveraünnehiri tamamen istila edip 2. Mahmud Han’ı tahttan indirerek yerine 2. Mahmud’un kardeşi ve Orta Kağan olan 3. İbrahim Tamgaç Han’ı Batı Karahanlıların liderliğine getirdiler (1141).
3. İbrahim Tamgaç Han, Karahıtaylılar tarafından yönetime geçirildiği için Selçuklular için bir düşman durumundaydı. Üstelik Karahanlıların en önemli askeri gücü olan Karluklar da Karahanlıların gölgesinde tahta geçen 3. İbrahim Han’a karşı düşman bir tavır izliyordu. Karahıtaylıların himayesinde 9 yıl boyunca tahtta kalan 3. İbrahim Tamgaç Han, Karlukların başlattığı bir isyana karşı koymak için giriştiği mücadelede mağlup olarak Karluklar tarafından öldürüldü (1150).
3. İbrahim Tamgaç Han’ın ölümünden sonra yerine oğlu Mahmud geçti ve Karluk yenilgisinden sonra Horasana çekildi. 6 yıl boyunca burada kaldı. Mahmud Han’ın durumu oldukça kötüydü. Zira Hem Selçuklularla, hem Karahıtaylılarla hem de Karluklarla düşman durumundaydı. Kendi yerine Selçuklular ve Karluklarla iyi ilişkiler içerisinde olan, Karahıtaylılar tarafından 1141’de tahttan indirilen 2. Mahmud Han’a saltanatı teklif etti. 2. Mahmud, teklifi önce kabul etmeyip oğlu Muhammed’i gönderdi, sonra kendisi saltanatın başına geçti ancak Batı Karahanlıların kontrolü altında olan tek şehir Horasan’dı. 2. Mahmud, Selçuklularla iyi ilişkiler içerisindeydi ancak Selçuklu Sultanı Sencer öldükten sonra Selçuklular 2. Mahmud’a desteğini çekmişti. Üstelik Sencer’in eski kumandanlarından olan Ayaba’da Horasan’ı ele geçirmek için Batı Karahanlı topraklarına girmişti. Zayıf düşen, askeri ve siyasi bir gücü kalmayan Batı Karahanlıların lideri olan 2. Mahmud Han, her şeye rağmen Horasan’ı savunduysa da Ayaba karşısında muvaffak olamayınca mağlup oldu ve oğlu Muhammed ile birlikte esir düştü. Gaddar bir Kumandan olan Ayaba, 2. Mahmud ve oğlu Muhammed’in gözlerine mil çekerek hapse attırdı. Baba oğul, hapse düştükten bir yıl kadar sonra birlikte vefat ettiler (1156).
2. Mahmud Han’ın vefatından sonra Batı Karahanlı saltanat aileleride otoritelerini kaybetmişlerdi. Varoluş mücadelesi veren Batı Karahanlılar artık saltanat ailesi tarafından bile sahiplenilmiyor duruma gelmişti. Bunun üzerine Ali Tigin’in sülalesi boş kalan saltanat makamını sahiplenerek Ali Çağı Han’ı Batı Karahanlıların büyük kağanı olarak ilan ettiler (1156). Elindeki kısıtlı imkanlarla ve zayıflamış ordusuyla Karahıtaylılarla mücadele edemeyeceğini anlayan Ali Çağrı Han, iyi ilişkiler kurmayı, onların gölgesinde de olsa varlıklarını devam ettirebilmeyi amaçlıyordu. Ancak Karahanlıların en savaşçı ve en kalabalık sülalesi olan Karluklar halen Karahıtaylılarla mücadele içerisindeydiler. Başına buyruk hareket eden ve Karahıtaylılarla uzun yıllar süren mücadelelerinden bir türlü vazgeçmeyen Karlukları bir türlü kontrol altına alamıyordu. Ali Çağrı Han, Karahıtaylılara yaranabilmek, onların dostluğunu kazanabilmek için Karlukları askerlikten men ederek reisleri Paygu Han’ı öldürttü. Bu hareketi Karahıtaylıların dostluğunu kazanmasına yetti ancak bu kez Karluklar’ın amansız düşmanlığını kazanmış oldu. Karlukların hedefi bu kez Ali Çağrı Han olmuştu. Teslimiyetçi bir politika izleyen Ali Çağrı Han’a karşı taarruz eden Karluklar, dönemin büyük din alimi Muhammed Bin Ömer’in yoğun çabalarıyla ancak yatıştırılabildi. Ali Çağrı Han’ın erken ölümü üzerine yerine kardeşi Bilge Mesud Han geçti (1161).
2. Mesud Han, ağabeyi Ali Çağrı Han’ın vefatından sonra yönetime geçtiğinde ülke büyük iç karışıklıklar içerisindeydi. Karahıtaylılar Karahanlıların otoritelerini genişletmesine engel oluyorlardı. Ali Çağrı Han döneminde iyi ilişkiler içerisine girilmişti ancak yine de aynı bozkırda yaşayan iki Kurt gibi düşmanlardı. Karluklar Karahanlı saltanat ailesine ve makamına büyük bir kin duyuyordu. Selçuklularla ilişkilerde neredeyse kopma noktasına gelmişti. 2. Mesud Han, bu keşmekeş içerisinde ülkesini 17 yıl boyunca savaşsız, mücadelesiz, huzur içerisinde yönetmeyi başarabildi. 2. Mesud Han’ın ılımlı, uyumlu ve komşularına karşı tehditsiz tutumu, Batı Karahanlılara yarı esaret altında huzurlu sayılabilecek bir yaşantı sağlamıştı. 2. Mesud Han 1178 yılında vefat ettiğinde Batı Karahanlı saltanatı artık babadan oğula geçmiyordu. Zira ortada güçlü bir saltanat ailesi ve devlet teşkilatlanması bulunmuyordu. Bu sebeple sembolik Büyük Kağan makamı boşaldığında saltanatı sahiplenmek isteyen güç sahibi herhangi bir kişinin teşebbüsü Batı Karahanlıların lideri olmak için yeterli olabiliyordu. 2. Mesud Han’ın vefatından sonrada öyle oldu. Fergana Bölgesinin kontrolünü elinde bulunduran Küç Arslan İbrahim, 2. Mahmud Han’ın vefatından sonra Büyük Kağanlığına talip olarak Batı Karahanlıların başına geçti (1178).
4. İbrahim Han Batı Karahanlıların Büyük Kağanlığına soyunmuştu ancak ülke Karahıtaylıların gölgesinde varlığını devam ettiriyordu. Karahıtaylılar Doğu Karahanlı Devletini atadığı kukla kağanlarla idare ediyordu. Tam olarak Doğu Karahanlı coğrafyasını sindirmiş değildi ve Doğu Karahanlı Devleti her ne kadar zayıf düşmüş olsa da kalabalık Karahanlı aileleri bu teslimiyeti kolay kabul etmiyordu. Karahıtaylılar bu süreci tamamlamak için Doğu Karahanlı coğrafyası üzerinde istila ve talan hareketlerinde bulunarak Doğu Karahanlı ailelerinin göç etmesini amaçlıyorlardı. Karahıtaylıların Doğu Karahanlı devleti üzerindeki bu faaliyetleri Batı Karahanlıların bir süre rahat etmelerini sağladı. Zira Karahıtaylılar önce kendilerine en yakın coğrafya olan Doğu Karahanlı topraklarını sindirmesi gerekiyordu. 4. İbrahim Han, bu durumdan istifade etmek amacıyla hakimiyet alanını genişleterek güçlenmeyi amaçladı. Önce Feryun sonra Semerkand’a sahip çıkarak otoritesini ilan etti. Ancak Karahıtaylılar bu durumu kabul etmediklerini bildirince 4. İbrahim Han, Karahıtaylılara bağlı kaldığını ve itaat edeceğini bildirdi. Böylelikle Batı Karahanlılar için son bağımsızlık umududa ortadan kalkmış oldu.
4. İbrahim Han, 26 yıl boyunca Karahıtaylıların otoritesi altında ülke yönetimini idare etti. Bu süre zarfında Doğu Karahanlılar Karahıtaylıların sahiplendiği coğrafyadan Batıya ve Kuzeye doğru göç hareketlerine giriştiler. Giderek Türk’lüğünü kaybeden Doğu Karahanlı coğrafyası tam anlamıyla Karahıtay devletinin sınırlarına dahil olmuştu. Sıra Batı Karahanlı coğrafyasına gelmişti. 4. İbrahim Han’ın 1204’deki ölümünden sonra yerine geçen oğlu Osman Han döneminde de yıkılma süreci devam etti.
Osman Han, Harezmşah devleti ile iyi ilişkiler içerisine girmiş ve Şah’ın kızı ile evlenmişti. Adet gereği de her yıl Harezm’e giderek bir süre burada kalıyordu. Osman Han, 8 yıllık hakimiyet döneminde varlık gösteremedi ve Karahıtaylıların Batı Karahanlı coğrafyasını sahiplenmesi süreci devam etti. Osman Han’ın 1212 yılında adet üzere Harezm’e gitmesi ile Karahıtaylılar Batı Karahanlı devletini lağvederek bulunduğu coğrafyayı sınırlarına dahil etti.
Bu mağlubiyet Türklerin İç Asyadaki hakimiyetinin sona ermesi demek olacaktır. Bozkır kültürünün son temsilcisi olan Karahanlı Devletinin yıkılmasıyla Türk Dünyası İç Asyadaki hakimiyetini tam anlamıyla kaybetmiş oldu. Türkler artık Selçuklu Devleti bünyesinde Batı Asya, Anadolu ve Arap Yarım Adasında varlığını devam ettirecektir.

alone.. ☕
|