Hepiniz duymuşsunuzdur maymundanmı geldik sorusunu ve bu soruya sinirlenenlerin verdiği benim babam maymunmuydu cevabını...Aslında ben her ne kadar anlatmaya çalışsamda bazı insanlar anlamamaya devam ediyor ya da anlamıyormuş gibi yapıyor.Ama şu gerçektir ki biz maymunlar ile ortak bir primattan geliyoruz.Yani bugün hayvanat bahçelerinde gördüğünüz maymunlar insana dönüşmüyor,onlarla bizim bir nevi babamız ortak, o da bir primat. ve yol açtığı sonuçları açıklayacağım...

Hepiniz duymuşsunuzdur maymundanmı geldik sorusunu ve bu soruya sinirlenenlerin verdiği benim babam maymunmuydu cevabını...Aslında ben her ne kadar anlatmaya çalışsamda bazı insanlar anlamamaya devam ediyor ya da anlamıyormuş gibi yapıyor.Ama şu gerçektir ki biz maymunlar ile ortak bir primattan geliyoruz.Yani bugün hayvanat bahçelerinde gördüğünüz maymunlar insana dönüşmüyor,onlarla bizim bir nevi babamız ortak, o da bir primat.Şimdi bu satırlarda primat sözcüğünü açıklamam gerekiyor sanırsam.İnsanda dahil olmak üzere tüm maymun,goril,şempanze, orangutan,gibon ve maymunsuların toplandığı sistematik birim olan takıma primat denir.Bir başka değişle,beş duyu organınıda müthiş derecede kullanabilen ve parmaklarıyla nesneleri çok iyi kavrayabilen canlıların bulunduğu takıma verilen isimdir.Yalnız şunu söylemeliyim ki insanlar primatlar içerisinde bu özelliklerinin büyük bir kısmını kaybeden tek canlılardır.Ben bu makalemde sizlere bunun nedenlerini ve yol açtığı sonuçları açıklayacağım...

Acaba iki ayak üstünde dik durarak yürümeye başlamak gerçekten doğru muydu?Atalarımız ağaçlardan inip,diğer takım arkadaşlarından farklı bir yaşamı seçmişlerdir ve bundan sonra kazandıkları bir çok farklı geni,gen havuzlarına eklemişlerdir ve bu havuzdaki değişimler birikerek bizlerin evrimine doğru çok farklı yeni ivmeler kazandırmışlardır.Örneğin;Biz ağaçtan inip,dik durup yürümeye başladığımızdan itibaren ayak tabanlarımız düzleşmeye başladı ve bugünkü halini aldı bu nedenle bizler ayaklarımızla nesneleri kavrayamıyoruz.Mesela bir maymun bir ayağı ile sapsız bir bardağı çok rahatlıkla kavrayıp, tutabilir ama biz yapamayız.Dik durarak yerçekimine ve omurga anatomimize karşı geliyoruz.

Bu nedenle bel ve boyun fıtıklarımız meydana geliyor.Ben hiç fıtık ameliyatı yapan bir veteriner görmedim şimdiye kadar.Bir başka mesele ise yeni çocuk sahibi olan ebeveynleri çılgına döndüren çocuğun gazını çıkarma problemidir.Bir düşünün sabahtan akşama kadar annesinin sırtında ağaçtan ağaca zıplayan bir yavru orangutanın mı yoksa bebek karyolasında yatan bir insan yavrusunun mu gaz sorunu olur.Size kendimden bir örnek vereyim,benim ayağımda varisler oluştu
ama bir maymunda asla varis göremezsiniz çünkü o ayakta durma gibi bir zorunluluğa sahip değil,bu nedenle toplardamar kapakçıkları bozulmuyor yani
varis olmuyor.Peki hiç düşündünüzmü neden başarılı olduk ve halen yaşamaya devam ediyoruz.

Çünkü bu yeni yaşam biçimimize uygun genleri kazandık ve buna uygun genleri kazanmaya devam ediyoruz ama yinede evrim çok yavaş ve hatta düşündüğünüzden de yavaş olduğu için diğer primatlardanda çok fazla farklı değiliz ama bazı primat yeteneklerimizi kaybetmiş ve hatta birçok yeni hastalık ve sorun kazanmış olsakta primatlar takımında yer almaya devam edeceğiz...Unutmayalım ki genetik şifremizin yüzde 99'undan daha fazlası diğer primatlarla ortak bu da bizi evrim ağacında onlarla aynı takımda incelenmemizi sağlıyor.İnsan diğer organizmalardan çok da farklı bir anlama sahip değil,aksine biz de tüm canlılar gibi ihtimaller sonucu ortak bir prokaryot heterotroftan evrildik.Ben bile bazen gerçektende o ağaçların üstünde bir daldan diğerine atlamak istiyorum ve bunuda yavaş ilerleyen evrimin bir sonucu olarak görüyorum.

Ahmet Efe KÖSEOĞLU