![]() |
![]() |
![]() |
#1 |
![]() |
![]()
Kıt'a bir edebiyat terimi olarak genellikle iki veya iki beyitten uzun, matla ve mahlas beyti olmayan bir nazım biçiminin adıdır. Bir başka ifadeyle kıt'alar kasîde ve gazel gibi musarra bir beyitle başlamayan ve mahlas kullanılmamış manzumelerdir. Kıt'ada beyitlerin ilk mısra'ları serbest, ikinci mısraları birbiriyle kafiyelidir. Kafiye düzeni şöyledir: xa, xa, xa, xa . . .
Divan şiirinde daha çok iki beyitli kıt'alar yazılmışsa da bu nazım biçimiyle yazılmış manzumelerin beyit sayısının otuza kadar çıktığı görülür. İki beyitten uzun olan böyle kıt'alara kıt'a-i kebîre (=büyük kıt'a) denilir. Uzun kıt'aları kasîdeden ayıran en önemli özellik, bu manzumelerde matla ve mahlas beyitlerinin bulunmamasıdır. Kıt'alarda her türlü konunun işlendiği görülmektedir. Çeşitli olaylara ebcedle tarih düşürmede en fazla bu nazım biçimi kullanılmıştır. Beyitleri arasında konu birliğinin ve anlam bütünlüğünün bulunması bu nazım şeklinin başka bir özelliğidir. Kıt'a, az ya da çok her şairin divanında yer alan bir nazım şeklidir. Övgüler ve tarihlerde kullanılan kıt'alarla, kıt'a-i kebireler divanlarda genellikle kasidelerden sonra, öteki kısa kıt'alar ise divan sonlarında "mukatta'ât" adı altında toplanmışlardır. En çok kıt'ası olan şairler arasında 69 kıt'a ile Necâti Bey (ölm. 1508-09), 42 kıt'a ile Fuzûlî (ölm. 1556), 64 kıt'a ile Nev'î Yahyâ (ölm. 1599), 27 kıt'a ile Bâkî (ölm. 1600), 33 kıt'a ile Rûhî-i Bağdâdî (ölm.1605) sayılabilir. XVII. yüzyıl sonlarında Nâbî (ölm. 1712), bir kısmı tarih ve kıt'a-i kebire olmak üzere 150'den çok, Sabit (ölm. 1712), 70 ve Beylikçi Abdülbaki Ârif (ölm. 1713)(68), 68 kıt'a yazmışlardır. XVIII. yüzyılda Nedîm (ölm. 1730)'in 26 kıt'ası ile pek çok tarih kıt'ası, Mehmet Emin Belîğ ) ölm. 1758)'in 58, dördü kıt'a-i kebîre olmak üzere Galib Dede (ölm. 1798-11-1799)'in 49 ve Enderunlu Fâzıl (ölm. 1810)'ın 31 kıt'ası vardır. Kıta Özellikleri (Özet) Genelde 2-12 beyitten oluşur. Beyit sayısı ikiden fazla olan kıt'alara kıt'a-ı kebir (büyük kıt'a) denir. Matla beyti olmayan bir nazım şeklidir. Kafiye düzeni xa, xa, xa, xa . . . Mahlasız şiirlerdir. Mısralar arasında anlam bütünlüğü bulunur. Kıt'alarda her türlü konu işlenmiştir. Nazım Nazım, Kıt'aya benzer bir nazım biçimidir. Nazım, bir edebiyat terimi olarak vezinli kafiyeli söz, şiir anlamındadır. Yine bir edebiyat terimi olarak musarra bir beyitle başlayan kıt'aya da nazım denilmektedir. Dolayısıyla nazmın kıt'adan ayrıldığı tek yön ilk beytin musarra olmasıdır. Bu nedenle nazım, kıt'anın bir türü olarak da değerlendirilebilir. Kafiye düzeni şu şekildedir: aa, xa . . . Nazımı mahlas beyti olmayan bir gazele benzetmek de mümkündür. Uzunlukları iki ile on beş beyit arasındadır (bk. Örnek 13). Ancak uzun nazımlar kıt'a-i kebîre gibi farklı bir adla anılmamıştır. iki beyitli nazımlar beyit sayısı ikiden fazla olan nazımlara oranla daha azdır. ikiden fazla beyitle yazılan nazımların daha çok çeşitli olaylara tarih düşürmede, övgü ve yergide kullanıldığı görülmektedir. Kıt'a ve nazımı birbirinden ayıran tek özellik, nazımın ilk beytinin kıt'anın aksine musarra olmasıdır. Bu nedenle nazım ve kıt'a-i kebîreyi, ayrı birer nazım biçimi olarak değerlendirmek yerine kıt'anın iki ayrı türü olarak kabul etmek daha doğru olur. Örnek 1 Aşağıdaki iki beyitli felsefî şiir Fuzulî'nin ünlü bir kıt'asıdır. Kıt'anın vezni fe'ilâtün (fâ'ilâtün), mefâ'ilün, fe'ilün (fa'lün); kafiye düzeni de "xa xa"dır. İlm kesbiyle pâye-i rif'at Ârzû-yı muhâl imiş ancak Aşk imiş her ne var âlemde ilm bir kîl ü kâl imiş ancak (Fuzulî) Kıt'anın düz yazıyla dil içi çevirisi: İlim yoluyla yücelmek, gerçekleşmesi mümkün olmayan bir arzuymuş; bu dünyada her ne var ise aşk; ilim de yalnızca boş bir lafmış. Örnek 2 Aşağıdaki felsefî şiir Fuzulî'ye ait dört beyitlik bir kıt'adır. Kıt'anın vezni fe'ilâtün (fâ'ilâtün), fe'ilâtün , fe'ilâtün, fe'ilün (fa'lün), kafiyesi düzeni de "xa xa xa xa"dır. Kıt'a, matla ve mahlassız bir gazel gibidir. 1 Her kimün var ise zâtında şerâret küfri Istılâhât-ı ulûm ile müselmân olmaz 2 Ger kara taşı kızıl kan ile rengîn itsen Tab'a tağyîr virüp la'l-i Bedahşân olmaz 3 Eylesen tûtîye ta'lîm-i edâ-yı kelimât Nutkı insân olur ammâ özi insân olmaz 4 Her uzun boylu şecâ'at idebilmez da'vî Her ağaç kim boy atar serv-i hırâmân olmaz (Fuzulî) Kıt'anın düz yazıyla dil içi çevirisi: 1 Karakterinde kötülük küfrü bulunan kişi birtakım dinî terimleri kullanmakla Müslüman olmaz. 2 Kara taşı kızıl kanla boyasan; bu, doğasını değiştirip onu Bedahşan yakutu yapmaz. 3 Papağana konuşmayı öğretsen, sözü insan sözü olur ama, özü insan olmaz. 4 Her uzun ağacın salınan servi olmadığı gibi, her uzun boylu da cesaret davasına kalkışamaz. Örnek 3 Aşağıdaki nazım XVIII. yüzyıl Divan şairlerinden fieyh Gâlib'e aittir. Konusu aşk olan bu nazmın vezni fe'ilâtün (fâ'ilâtün), fe'ilâtün, fe'ilâtün, fe'ilün (fa'lün), kafiye düzeni de "aa xa"dır. Ey felek maksadun ülfet mi adâvet mi nedür Yoksa ol mâh ile uşşâka felâket mi nedür irmeden vuslata hicrâna irişdük ammâ Anlasam bari bidâyet mi nihâyet mi nedür (Şeyh Gâlib) Nazımın düz yazıyla dil içi çevirisi: Ey felek, senin maksadın dostluk mudur, düşmanlık mıdır? Yoksa o ay parçası gibi güzel ile âşıklara felâket getirmek midir? Sevgiliye kavuşamadan, ondan ayrıldı k; bari, şu kadarını anlasam, bu işin başlangıcı mı; yoksa sonu mudur? Örnek 4 Dün elin yumuş dilerdi kim rakîb Yaş eliyle duta zülfün dilberin Âh edip eydür uzaktan Hâtifî Dutma bir zaman kurusun ellerin (Hâtifî) Örnek Kıt'a 5>>Fuzûlî (Kıt'a-i kebîre) 1. Ey vücûd-ı kâmilün âyinedâr-ı feyz-i Hak Âsitânun kıble-i hâcât-ı erbâb-ı yakîn 2. Ey kemâl-i re'fetün sermâye-i emn ü emân V'ey cemâl-i şevkettin pîrâye-i dünye vü dîn 3. Hüsn-i re'yün âfıtâb-ı âlem-i sıdk u safâ Hâk-i pâyün menşe'-i cem'iyyet-i rûy-ı zemîn 4. Gelmemiş bir sen kimi pâkîze-tıynet âleme Tâ binâ-yı âlem etmiş nakş-bend-i mâ u tîn 5. Mesned-i Nûşirevândur buk'a-i Dârü's-selâm Sensen istihkak ile Nûşirevâna câ-nişîn 6. Cismdür ma'nîde burc-ı evliya sen rûh-ı pâk Bî-nigîndür hıtta-i Bağdad sen nakş-ı nigîn 7. Serverâ yüz şükr kim feyz-i kemâl-i re'fetün Evliya burcını kılmış reşk-i fırdevs-i berîn 8. Hâs u âm olmış nevâl-i ni'metünden behre-mend Aferin ey şehriyâr-ı mülk-perver âferîn 9. Men ki bir kemter du'â-gûyem nazar saldım mana Koymadım hâk-i mezelletde kalam zâr u hazîn 10. Zayi' iken kadrümi bildürdün ehl-i âleme Tîre iken eyledün hâk-i vücûdum anberîn 11. Ebr-i lutfun kıldı hâr-ı huşkumı gülbergi ter Feyz-i cûdun kıldı eşk-i hârumı dürr-i semîn 12. Ni'metün şükri mana farz kıldı ızhâr-ı sena Şefkatün tavkı meni kıldı gulâm-ı kemterîn 13. Gam degül ehl-i garaz eylerse menden men'-i hayr Gam degül ehl-i hased men miskîne bağlarsa kîn 14. Rüzgâr ile menüm maksûdumı hâsıl kılup Ol ki men' eyler olur bedhâh-ı Rabbü'l-âlemîn 15. Hîç şek yok kim yeter maksûda kalmaz nâ-ümîd Hırmen-i eltâfun etrafında olan hûşe-çîn 16. Var ümîdüm mihr ü mâh etdükçe devrân olasan Kâmyâb u kâmrân u kâmbahş u kâmbîn. ( Fuzûlî ) |
Alıntı
|
![]() |
|||||
Baslik | Kategori | Son Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj |
![]() |
Günlük Gazete Manşetleri | 0 | 788 | 10.Şubat.2019 17:32 | |
![]() |
Günlük Gazete Manşetleri | 0 | 654 | 10.Şubat.2019 17:31 | |
![]() |
Günlük Gazete Manşetleri | 0 | 622 | 10.Şubat.2019 17:30 | |
![]() |
Günlük Gazete Manşetleri | 0 | 627 | 10.Şubat.2019 17:29 | |
![]() |
Günlük Gazete Manşetleri | 0 | 608 | 10.Şubat.2019 17:28 |
Bookmarks |
Etiketler |
kıta , nazım , Özellikleri , Şekli |
|
|
![]() |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevap | Son Mesaj |
Kaside Nazım Şekli ve Özellikleri | Ersin | Edebiyat - Türkçe Forumları | 0 | 04.Ocak.2019 18:56 |
Kıt'a Nazım Şekli ve Özellikleri | Ersin | Edebiyat - Türkçe Forumları | 0 | 04.Ocak.2019 18:54 |
Musammat Nazım Şekli ve Özellikleri | Ersin | Edebiyat - Türkçe Forumları | 0 | 04.Ocak.2019 18:53 |
Gazel Nazım Şekli ve Özellikleri | Ersin | Eğitim - Öğretim Forumları | 0 | 19.Aralık.2018 12:55 |
Musammat Nazım Şekli ve Özellikleri | Ersin | Eğitim - Öğretim Forumları | 0 | 19.Aralık.2018 12:52 |