Gözlerimizin sağlıklı hareket edebilmesi için, gerekli olan gözyaşı miktarı daima dengeli olarak üretilmektedir. Bu bağlamda gözyaşı yoksunluğunda, ortaya çıkabilecek en bilinen semptomlardan birisi; “Göz Kuruluğu” olarak dile getirilebilmektedir. Bu durum da beraberinde; gözde batma veya yanma hissinin yanı sıra; göz yüzeyinde kızarıklık veya bulanık görme gibi durumları getirebilmektedir. Bu aslında hepimizi ilgilendiren bir durumdur. Kezâ vücudumuzdaki en hassas organlarımızdan birisi gözlerimizdir.

Dışarıya açılan bir nevi pencereler olan gözlerimiz; hassas olduğu kadar kırılgandırlar. Yani ilgi göstermez iseniz, maalesef ki bazı bozuklukları beraberinde getirebilirler. Bu yüzden gözlerinizi ne denli korur iseniz, görüş keskinliğiniz ve göz sağlığınız da bir o kadar sağlıklı çerçevede devamlılığını sürdürecektir. Göz kuruluğunun daha çok, uzun süreli kitap okuma veya bilgisayar kullanımı gibi durumlarda ortaya çıktığını dile getirmek yanlış olmayacaktır. Dilerseniz, göz kuruluğunu alt başlıklar hâlinde irdeliyor olacağız. Faydalı olması dileğiyle.

Gözyaşı Nedir? Ne İşe Yarar?


Gözyaşımız, biz gündelik hayatta pek farkında olmasak da, daima bizim için üretilmeye ve çalıştırılmaya devam etmektedir. Gündelik hayatımızda gözümüzün yüzeyi ister istemez; tozlardan ötürü veya rüzgâr gibi faktörlerden ötürü kirlenebilmektedir. Dolayısı ile gözlerimizi bizim yerimize, titizlikle temizleyecek bir sıvıya ihtiyaç duyarız. Bu sıvı da tahmin edebileceğiniz üzere; gözyaşımızdır.

• Gözyaşımız, bu gibi etkenlerden ötürü daimi olarak çalışarak göz yüzeyimizi, korneamızı temiz tutmaya çalışır. Yani bizler gözlerimizi açıp, kapattığımız her an, gözyaşımız göz yüzeyimizin tamamına yayılarak, gözümüzde olası bir kir veya toz-toprak var ise genel bir temizleme işlemi gerçekleştirir. İşte bundan ötürü, eğer ki gözyaşımız gerektiği gibi salgılanmıyor ve eksikliği yaşanıyor ise, orada bir problem var demektir. Bu gibi sebeplerde de ister istemez; gözde batma ve yanma gibi semptomlar ortaya çıkacaktır.

Buradan ne anlamış olduk? Yalnızca sevindiğimizde veya olası bir duygulanım içerisinde olduğumuzda gözyaşı üretilmez. Gözyaşı, arka plânda gözümüzün sağlığı için devamlı üretilmekte ve ilgili temizlik bazlı aksiyonlarını daima almaya devam etmektedir.

• Gözyaşımız, içerisinde kendisine has bazı (yağ, protein ve su gibi) maddeler bulunduğu için, bu maddelerin eksikliğinde de işlevini tam anlamı ile yerine getiremez. Gözyaşı sağlıklı bir görüş için ömrümüz boyunca (olası bir rahatsızlık olmadığı müddetçe) bizlerden yardımını esirgemez. Bu yüzden gözlerimizi korumaya özen göstermeliyiz.

Göz Kuruluğunun Nedenleri


Göz kuruluğunun birçok nedeni bulunabilmektedir. Ancak bunlardan elbette başlıca olarak sıralanabilecek ana etkenler mevcuttur. Günümüzde özellikle kontak lens kullanımı oldukça yaygın. Bazı durumlarda, özellikle kontak lens kullanımı göz kuruluğunu beraberinde getirebiliyor. Gözlük kullanmak istemeyenler tarafından tercih edilen kontak lens; mevcut buharlaşmayı hızlandırdığı için, gözyaşının sağlıklı bir şekilde dengelenmesini engelleyebiliyor. Lütfen kozmetik çerçevede kontak lens kullanmak yerine, farklı çözüm önerilerini denemeyi düşünün. Herkes de meydana gelmese de, bu gibi semptomları beraberinde getirebileceği için, bu durum göz sağlığınızı kötü etkileyebilmektedir.

Bunlara ek olarak gözünüzün yoğun ışığa maruz kalmamasına özen göstermeniz gerekmektedir. Özellikle bir bilgisayar kullanıcısı iseniz, bilgisayarınızın ışık paletini orta seviyede ayarlamanız iyi olabilir. Ve elbette uzun saatler bilgisayar başında oturmak, gözünüzün dinlenmesini engelleyeceği için, lütfen bilgisayar kullanım sürenizi iyi ayarlamaya özen gösterin. Bilgisayarın yanı sıra, kezâ aynı şekilde, çok sık ve aralıksız TV seyretmek de göz kuruluğunu beraberinde getirebilecek etkenler arasında yer almaktadır. Bu bağlamda gözünüzü sürekli yoracak hareketlerden kaçınmanız, en azından düzenli olarak gözünüzü dinlendirmeniz, gözünüzün sağlıklı işlev görmesi açısından oldukça büyük bir önem arz etmektedir.



Oksijenin yetersiz olduğu ortamlar ve çok sık sigara içilen ortamlar da bu durumu beraberinde getirebilecek bir etkiye sahiptir. Bu yüzden steril ortamlarda bulunmaya özen göstermenizde fayda bulunmaktadır. Göz tansiyonu gibi durumlardan şüpheleniyor iseniz, beklemek yerine, tedavi için doktorunuza başvurunuz. Çünkü bu gibi sebepler de, göz kuruluğunuzu meydana getirebilecek etkiye sahip olabilmektedirler.

Göz Kuruluğunun Belirtileri Nelerdir?


Göz kuruluğunun olası birçok belirtisi bulunmaktadır. Bunlardan başlıcaları olarak; gözde aşırı sulanma, göz ağrıları ve gözde kaşıntıya sebep verebileceği düşünülen toz veya kirpik hissi şeklinde sıralanabilmektedir. Bunların yanı sıra aşağıdaki semptomlar da, olası göz kuruluğu belirtileri arasında yer alabilmektedir.

Gözde yanma hissi.
Uzun süreli göz yüzeyinde kızarıklıklar.
Keskin görememe, görüş bozuklukları.
Göz Kuruluğunun Tedavisi
Öncelikle her tedavi durumunda olduğu gibi, kendi başımıza hareket etmemekte fayda bulunmaktadır. Bu yüzden olası damla kullanımı gözünüze daha da zararlı olabilir. Bu yüzden hekim kontrolünde hareket etmek en doğru olanıdır. Göz kuruluğunun tedavi süreci genellikle; göz kuruluğuna neden olan etkenlere çözüm üretmek çerçevesinde gelişmektedir. Böylelikle hekim kontrolünde alınan aksiyonlar çerçevesinde de; gözün yüzeyinin eskisi gibi nemli kalması ve gözyaşı sıvısının dengeli bir şekilde üretilmesinin sağlanması amaçlanmaktadır. Zaten gözyaşı miktarını belirlemek için gerekli olan materyaller çerçevesinde de ilgili miktar ölçümlenerek, çözüm önerileri uygulanmaya başlanmaktadır. Bu yüzden yukarıda yer alan belirtilerden herhangi birisi söz konusu ise ve hâlâ devamlılığını sürdürüyor ise beklemek yerine bir doktor gözetiminde kontrol gerçekleştirebilirsiniz. Kendinizin uygulayabileceği; çok bilgisayar kullanmamak, aralıksız televizyon seyretmemek ve dinlenmeden kitap okumamak gibi çözüm önerilerini de unutmamanızda fayda var.

Gözünüzün kıymetini, rahatsızlandıktan sonra bilmektense, önlemlerinizi, alabileceğiniz çerçevede önceden almanızda fayda var. Gününüzü belirli bir düzen doğrultusunda geçirir ve göz sağlığınız açısından gözünüzü de belirlediğiniz vakitlerde dinlendirirseniz, olası problemler meydana gelmeyecek ve göz bazlı hastalıklarla uğraşmanıza da gerek kalmayacaktır. Gözümüzü korumaya özen gösterelim. Yoksa gözlerimiz ne denli önemli olduğunu bizlere, birtakım rahatsızlıklar doğrultusunda hatırlatmayı ihmâl etmeyecektir.