14.Aralık.2018
|
#1
|
Banned
Üye No: 20
Üyelik tarihi: 06.Aralık.2018
Şehir: Avrupa
Beğendikleri: 540
Alınan Beğeni: 282
HF Ticaret Sayısı: ( 0)
HF Ticaret Yüzdesi: ( %)
Ruh Hali
Kan Grubum: AB RH +
|
İslamın yükselen yıldızı:Türk mimarlığı
Batının sanat ve mimarlık tarihi kitaplarında bir kolaycılık vardır. İslâm mimarlığını bir çırpıda ve aynı pota içinde anlatırlar. Hâlbuki İslâm mimarlığı içinde İran, Hind ve de Türk mimarlığı, başat (dominant) mimarlık üslûplarını sergiler. Bir örnek vermek gerekirse, birçok ayırıcı özelliklerden biri olan Arap üslûbundaki dört köşeli (kare planlı) ve battal minareler, İran, daha sonra Türk mimarlığında yuvarlak ve narin bir güzelliğe dönüşmüştür. Türkler, İslâm sanatından aldıklarının katlarca fazlasını İslâm’a vermişlerdir.
Türk boyları, İslâmlığı zor kullanılarak, kanları bahasına kabul etmişlerdir. Şaman dedenin ‘’İn görürem, cin görürem korkmıram / Harda Müselman görürem korkıram’’ deyimi o günleri ifade eder. Türklerin Şaman ve Buda kültürleri hiç de azımsanacak bir düzeyde değildi. Keza mimarlık sanatında da Arap Yarımadası ile kıyaslanmayacak düzeyde ileri idiler. Evet, Orta Asya’nın sert iklim şartlarından bu güne toprak üzerinde bir eser kalmamıştır. Ama kazılarda bulunan silah ve süs eşyaları bu topraklardaki uygarlığı gösteriyor. Bu eşyalardaki motiflere, bu günün Anadolu Türkmen halı ve kilimlerinde rastlanabiliyor. Uygur başkenti Turfan’daki uygarlığı, Bizans belgelerinden ve yapılan kazılardan öğreniyoruz. Orhun anıtları üzerindeki Türkçe metinler ve de Türk abecesi, bu bölgede Türk kültürünün ne denli kuvvetli olduğunu bize anlatıyor.
Türkler İslâmlığı kabul ettikten sonra yeni dinin en büyük müdafii ve cengâveri olmuşlardır. İslâm kültürü ve İslâm coğrafyası Türklerle büyük gelişme göstermiştir. Hıristiyanlığın beşiği sayılan Anadolu, Türklerin sayesinde bu gün bir İslâm yarımadası olmuş, yurdun her köşesi Türk mimarlık eserleri ile bezenmiştir.
|
|
Alıntı
|