![]() |
![]() |
![]() |
#31 |
![]() |
![]()
Çok aşık olmuşluğum hiç yoktu aslında.
Hiç yoktan güvenmişliğim çoktu sevdalara.. Garip, Senelerce ördüğüm duvarlarım yıkılıyordu en ufak sarsıntıda, ... Güven, Umut, Hayal, Aşk, Hepsi tek tek yığılıyordu üzerime bir anda. İki nefesi birbirine karıştırma telaşı taşırken en ücra kuytularımda, İliklerime kadar işlemişti duyduğum yalanların hırçınlığı kaşla göz arasında. Temizdim, Sarıldığım adamların çıkarları dökülmeden önce üzerime.. Uykularımı çaldılar, Huzursuzluğu yaydılar gecelerime, Firar etti başımdan aklım, Gözlerim rezil oldu adımlarının peşinde sürüne sürüne. Yine de inandım, Rafa kaldırıp kandırılmışlığımı, İnandım, Yeni bir ihaneti koynuma aldım. Ağlayacaktım tam aynaya baktım, Alışıktım, Annemin kokusu kadar ihanete... Alışıktım işte böyle biçimsiz zamanların üzerime yamalanmasına, Sarhoş olmaya da öyle. Alışıktım yani, alışılmamış ne varsa... Daha önce aynı ağızdan, binlerce farklı kadının kulağına fısıldanmış aşk sözcüklerine inanmaya meyilli... Üstelik İslamiyet kadar hızlı yayılıyordu, alışkanlıklarımın ruhumu intihara sürükleyen çılgın ateşi.. Alışmıştım biraz da ölememeye aslında. "Tam da bu yüzden belki diyorum ki, her ihanetin arkasından, Hadi kızım topla kendi, bir taksi çevir, inan, kan.. Kopsa kıyamet, olsa da her yer kan revan. Ayağa kalk, koşmaya başla.. Hadi kızım daha çok çelme takacaklar sana. Topla kendini ve dağıtmalarını izle, "Acımadı ki" diye bağır arkalarından, alışmışlığını kazısın bakışların her birinin gözlerine. Şimdi, Çırılçıplaklığını dola boynuna. Sevişmeler bir eylem gibi yasak ve zevkli, Üstelik sevilmeyişin babanın doğumgünü hediyesi." Nursen Yıldırım |
Alıntı
|
![]() |
#32 |
![]() |
![]()
"Yüzüme özenle dikilmiş piçliğimden arınıp, babamın kanına karışıyordu sanki kirpiklerim kollarındayken."
Şimdi sen gidersen, Yüzünü ilk defa gördüğüm bir adamın kucağına kusarım sarhoşluktan ben. İhanetin dozunu artırırım, Binlerce adam öperim, dudaklarını sakat bırakır gibi kaçarım. Gidersen, Günahlarıma seni de ortak ederim. Sebebim bellerim.. Gidersen şimdi, Hiçbirşeyim olduğunu hatırlar İntihar bile ederim... Üstelik gördüğüm her kız çocuğuna kefen biçerim.. Gözlerini de çok özlerim. Sen gidersen bozarım bekaretini yüreğimin. Saat sesine düşman kesilirim, Dava açarım mevsimlere, Güneş'e, Ay'a hatta gökyüzünde ne varsa. Gidersen, ağlar annem. Giderim. Şimdi "buraya dön" Bu bir emir değil lakin hüzünlü bir filmin en komik repliği, Oscar'a aday bir cümle, Emir değil asla, Ve "Buraya dön" Yarım kalacak hayaller kur, Otur benimle, Beni öldürmeyeceğimden kokun kadar emin olduğum yine de gebermek istercesine içtiğim meyler sofrasına. "Buraya dön" Ve delirmenin bedava olduğu bir memlette dolandır beni. Ben yüreğimi avuçlarına bırakıyam, Sen aklımı alıp uzaklaştır avuçlarını usulca. "Buraya dön" Bu şiir senin olsun. Olsun ki adın konsun.. Konsun "ki adın Aşk" Ayrılık koca ağzını aça aça üzerime yürümekten korksun. Buraya dön, Çünkü, sen gidersen Beni en imansız idamların koynunda bulursun. Nursen Yıldırım |
Alıntı
|
![]() |
#33 |
![]() |
![]()
En çok yalnız kaldığında ağlıyor insan,
Ve en çok ağladığında utanıyor aynalardan... En çok sarhoşken sövebiliyor ve söyleyebiliyor sevdiğini. En çok çaresizken susuyor.. Biri ihanet etti diye diğerine tenini seriyor. Ve insan yitirmişse güvenini kalbini sokacak delik arıyor. Şarkılar en çok aklındaki yaninda değilken acıtıyor yüreği. Ve insanlar uğursuz, Ve insanlar lanet, Ve insanlar ******, piç, pez.venk... En çok kafasını yastığa koyduğunda düşünür insan, Düşündükçe düşüyor elden ayaktan. En çok kaybedince öfkeleniyor... İnsanlar yanan canını başkasının canıyla suluyor. İnsanlar, devasa bir sik olup bu dünyanın ***** koyuyor. Öğreniyorum. Gerçek şu ki, herşey yalan.. Ve herkes. En çok insanlar, sonra dilleri, sözler ve yeminler.. Samimiyet. Hepsi. Öğreniyorum. Bir kaç şey daha öğrensem bu hayatla ilgili Tanrı'ya istifa mektubu bırakıp kaçarım biliyorum. Tüm bunları öğretmek için ne aldıysa insanlar benden, Unutturana üç mislini teklif ediyorum. "Bak bu da yalan, Hiç bir şey benim olan bende kalan." Blöf yapıyorum. Oysa inandırmaktan çok, inanmak istiyorum. Biliyorum, Öğretemiyorum. Nursen Yıldırım |
Alıntı
|
![]() |
#34 |
![]() |
![]()
"Sen benim yerimde olsaydın,
Ben senin kollarında uyurdum." Gün aydığında bu cümlenin içinde boğuldum, Yastıklarım sırılsıklamdı, Anneme göstermemek için kan çanağı gözlerimi, kayboldum sabahın kör saati. Yani sen benim yerimde olsaydın... Böyle yansaydı için, Adımı duyduğun zamanlarda saatleri durdurabilmek için yalvarsaydın Allah'a, Bileklerin kağıt kesiği, parmakların mürekkep Şiirlerin yüreğime tam on ikiden isabet.. Sen benim yerim olsaydın, Her gece aynı yalana inandırarak aklını, Her gece ikamet ettiğin sokağa çevirip adımlarını, Her gece aynı istikamette yüreğin bir ileri iki geri, Her gece kırık şarap şişeleri gırtlağına dayalı, Her gece huzursuz böyle, Böyle vursaydı varlığına ömür dediğin yarin yokluğu seni de her gece, Döner gelirdim an geçmeden.. İki elim kanlı olurdu muhakkak, Meclisi basardım mesela, Ve hatta balıklama dalardım mafya babalarının ortasına... Taksi şöförü uyuyor diye trafik kurallarına, Yayalar yürüyorlar diye yaylana yaylana, Ve ne varsa engel geç kalmama yanına, Boğa boğa koşardım vallaha... Sen benim yerimde olsaydın, Ayrılıklar ulu orta çalamazdı kapımızı.. Umutlar çırılçıplak kalmazdı, Hayallerimiz kararmaz... Üstelik yalanlar, İhanetler, İftiralar, Üzerimize cullanmaz. Ya da, Ben senin yerinde olmayı becerebilseydim, Öyle vurdum duymaz... Biliyorum olabilseydim senin yerinde, Uğrumda ölsen, umruma dokunmaz. Nursen Yıldırım |
Alıntı
|
![]() |
#35 |
![]() |
![]()
Birine güvenmmek istemek ve aldatmak diğerini onunla.
Ahmakça, Hatta bayaa. Aşşağılık oldukça, yükselmek gözlerinde, Sonra yükseltmek istemek aşşağılık bir adamı gözlerinde.. Uyudum - uyandım geçecek sandım, Geçmedi. Hiç ağlamadım. Aldattım, Aldandım.. Korktum, Hiç kaçmadım. Geceydi, Karanlıktı, Sarhoştum.. Saydım - sövdüm Hiç susmadım. Ellerimde papatyalar vardı, Papatya yapraklarına benzeyen adamar.. Papatya fallarından firar etmiş seviyor'lar. İçimde kopan fırtınalar.. Başımı koyduğum omuzların çöküş anı, korku filmi fargramı. Ve seviştiğim herkes biraz suç aleti, biraz zanlı... Üstelik çoğu bana bağlandı, Elimde makasla gezdiğimi farkettiklerinde hepsi iplerini ellerime bıraktı. Üstelik çoğu beni parmakla gösterilen o parlak yıldız sandı.. Yıldızlar parlamazdı oysa, Sadece gökyüzü fazla karanlıktı. Nursen Yıldırım |
Alıntı
|
![]() |
#36 |
![]() |
![]()
Bugün yine tavana diktim gözlerimi anne,
Dünden biraz daha uzun baktım.. Hadi dedim çök üzerime, hadi yerle bir et beni, canımı yak. Karanlıktı, duymadı.. Sigaramda dudaklarımdan hiç eksik olmadı, gırtlağım duman lekesi, sesimi sorma hüzünlerin hilesi. ... "Öyle bir acı sol yanımda, yara gibi biraz, biraz yar'a, yar'dan biraz da aldırma." Bugün yine aynı şeyi düşündüm anne, ölmek istedikten hemen sonra, Ben ölürsem dedim "sen" üzülürsün. Sen ölürsen, ben o'nu daha çok özlerim, o'na daha muthaç bakar gözlerim, Sen ölürsen, ben o dönsün diye daha çok dua ederim. Herkes ölürse anne, tüm insanlar ölürse sende ölürsün, ben iki kez ölürüm, o öldü diye de ölürüm. Anne ! Beni taşla. Beni inkar et. Beni burada unut ve yoluna devam et... Çünkü daha aşık olacağım, Daha çok canımı yakacaklar, Ağlatacaklar beni ulu orta, Biri çırılçıplak ortada bırakacak belki, diğeri yüzüme tükürecek, başkası bir küfür damgalayacak yüzüme. Daha canımı okuyacaklar benim, İlaçlarımın dozunu yükseltecek doktorlar, Hem daha umutlarımı çalacaklar, Hevesler bırakacaklar kursağımda, Hayallerimi yıkacaklar. Sonra biri gelecek ! Daha kahredecek beni, Uykuları haram edecek gözlerime, Beni mecbur bırakacak meylere. Daha sarhoş olacağım, daha unutmak isterken birini diğerinin kollarında uyanacak, korkacağım. Anne ! Beni kahredecekler daha, Sırtımdaki paslı bıçakları saplayacaklar yüreğime, Ama ben yine seveceğim, Yine seveceğim anne ! Gururumu sakız gibi çiğneyip tükürecekler. Anne beni inkar et ! Şimdilik öldüğünde, o'nu özleyecek kadar seviyorum seni. Ama sen şimd git anne, Daha doğduğuma pişman, sana düşman edecekler beni. Nursen Yıldırım |
Alıntı
|
![]() |
#37 |
![]() |
![]()
Merhaba,
Sana yazıyorum ! Esmer bir oğlanın eli elimde, Belliki birazdan sarılır belime.. ... Yani bir intiharı dikerek beynime sana yazıyorum, Merhaba.. Bil istedim, ben seni sevdim Ormanın orta yerinde kırılmış bir daldın sen, Ben seni seçtim. Yıldızlardan entari yaptım tenime sana öyle geldim. Biraz umut vardı cebimde, Geçmişimi kurşuna dizdim. Bir sen vardı dilimde, duadan duaya adını ilikledim. Merhaba, Eski sevgilim ! Sana esmer bir oğlanın titrek sesinden yazıyorum bu satırları, Elveda deyişini hatırlattı adımları.. Ve öyle siyah sakalları. Elleri narin. Sana benzemeyişini sevemedim ! Bil istedim. Bil istedim... Nursen Yıldırım |
Alıntı
|
![]() |
#38 |
![]() |
![]()
"Eğer birgün seninle karşılasacağımız söyleseydi birileri, hatasız beklerdim seni.
Diğerlerinden soyutlamadan kendimi, Ötekileşmeden, Küfür etmeden, Hiç aşık olmadan ve sarhoş. ... Üstelik sevişmeden. Beklerdim. Yemin ederim. Eğer bir gün beni affedersen, senin değil sen olmaya gelirim. Sıyrılırım kimliğimden ve her kimsen özüm bellerim. Hadi bir kez daha vur yüzüme sevgilim; Hiç bir şeyin olamayacağımı senin." Beni kıracağını biliyordum, Bu yüzden bayramlıklarını giymiş çocuk gibi koşarak geliyordum sana, Beni incitecektin, Beni aldatacak, Beni ağlatacak, Beni terkedecek, Beni unutacak... Biliyordum. Tüm bunlar beni mahvedecekti, Kahrolacak, Yarı çıplak yollara düşecektim, Kendimden nefret edecek, insanlardan nefret edecek, kuşlardan, bahardan, annemden nefret edecektim. Şiirler yazacaktım... Belki intiharda ederdim sonra. Sonra gökyüzü olur serilirdim üzerine. Bir umuttu ! Bu yüzden kahkalarla geldim sana, elimde yüreğimle. Ve uzattım, Biliyordum düşlerin kadar pisti ellerin. Aldırmadım. Zaten neden sevilirdim ki ben ? Kirpiklerini okşuyorsam, Dudak kıvrımlarını ezberleme telaşıyla firar ediyorsam uykulardan, Kokunu vatan belliyorsam, Adını din ilan ediyor, Gülüşünü cennet sayıyorsam, Sesini duyduğum anlarda aklımı kaybediyor, Ellerin kolonya dökülmüş perde gibi tutuşturuyorsa tenimi, Bir saniye daha uzasın diye kollarındayken gece yalvar yakar ağlıyorsam... Zaten neden sevilirdim ki ben ? Tapar gibi seviyorsam... Nursen Yıldırım |
Alıntı
|
![]() |
#39 |
![]() |
![]()
Yüzünü hatırlamadığım zamanlar var.
O zamanlar herkesin bir yüzü yabancı, bir yüzü yalancı.. Benim yüzümde ürkek bir acı, Yara gibi biraz yüzüm tenime kiracı, biraz da kurşun gibi alaycı.. ... Mesela bebeğim sen ölürsen benim için herkes mezar taşı. Tam da bu yüzden değeri yok ne ana, ne bacı. İçim şimdi yazarken bu satırları ağlamaklı. Ağlamak bebeğim utanmak gibi durduk yere son model bir ağrı, inan bana çok pahalı. Beni çok üzdün bebğim, Daha çok üz, kalbimin ricası. Üzülmek çünkü senin için ; senin çocuğunu taşımak gibi heyecanlı. Beni darmadağın et, saçlarım hüzün koksun. Hüzünlenmek çünkü; yarım bırakmak gibi senden başkasına yazılmış şiirleri Ve biraz da unutmak gibi beni sevindirenleri.. "Sen beni hiç sevindirmedin ki." -Gözlerindeki kadınlara aşığım bebeğim. Bu cümleyi kurabilmek için çok içtim.. Ben şimdi ne şiirker yazar ne şarkılar dinlerim. Ne senin yüzüne bakabilirim ne senin yüzünü hatırlamadan yaşabilirim.. Ben şimdi bir kaç cümle daha kurmak isterim fakat hıçkırıklarımda boğulabilirim.. Özür dilerim, hala sana aşık olduğumdan olsa gerek, Kurduğum cümlelerde kadınlığıma kandırılmışlığımı hatırlatabilirim. Seni kırabilirim. Kırılırsan ve ölürsen bebeğim, herkes toprak benim için Hadi ******** ! Barışırsak eğer bağışlarım kendimi hayata yemin ederim. Nursen Yıldırım |
Alıntı
|
![]() |
#40 |
![]() |
![]()
Kaç bahar geçti bilmem, ellerin ellerimde..
Sesinle ısınırdım soğuk kış gecelerinde, Sen gülerdin evinde, düğün evi neşesi çökerdi evime, Bazen uyurdun benimle.. Sabah olmasın diye yalvarırdım saattlere sessizce.. ... Yağmura yakalanırdık şehrin göbeğinde, Ne çatı altlarına koşardık, ne açardık şemsiye. Sığınırdık birbirimizin gözlerine, Taş yağsa hissetmezdik belki de.. Sonra unuttun beni yüreğinden çok uzak bir yerde, Yabancısı olduğum bir memlekette, Koşup uzaklaştın bir yarin koynundan diğerine.. Yol iz bilmezdim bilirdin, dönemedim geriye. O gün söyledim son cümlemi, bırakıp şairliğimi vestiyere gizlice, Ha sen gitmişsin, ha gelmiş ecel "La ilahe illallah" Döndüm geldiğim yere.. Nursen Yıldırım |
Alıntı
|
Bookmarks |
Etiketler |
nursen , yildirim , Şiirleri |
Seçenekler | |
|
|
![]() |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevap | Son Mesaj |
Ünlü Şairlerimizin Siyah Beyaz Şiirleri | Adenca | Şairlerden Şiirler | 11 | 10.Ocak.2019 23:05 |
Ünlü Şairlerimizin Aşk Şiirleri | Adenca | Şairlerden Şiirler | 20 | 10.Ocak.2019 18:43 |
Ünlü Şairlerimizin Haziran Şiirleri | Adenca | Şairlerden Şiirler | 9 | 10.Ocak.2019 18:36 |
Ahmet Selçuk İlkan Şiirleri | Ozge | Şairlerden Şiirler | 0 | 08.Ocak.2019 23:06 |
Abdülbaki Kömür Şiirleri | Ozge | Şairlerden Şiirler | 0 | 08.Ocak.2019 23:04 |